bilim ve ütopya

Steve Jobs: Sermayenin diktatörlüğünün gözde yatırımcısı

İnsan kendi tarihini, kendini içinde bulduğu koşullarda, kendisi yapar demiş, Karl Marx. Aynı zamanda, üretim araçlarını yöneten güçlerin, düşünsel üretimi de genel olarak kontrol ettiklerini belirtmiş. Dolayısıyla, Steve Jobs gibi işadamlarının egemen iletişim araçlarında örnek alınması gereken başarılı insan olarak gösterilmesi; düşünsel, duygusal ve vicdansal kontrolün kimlerin elinde olduğunu ve kimler için yapıldığını gösterir: Tarih egemen güçler için yapılır ve yazılır.

Yaşamdan hayata insan olmak

Ne öğretim üyeleri gördüm, gündemlerinde hakikat yok. Hakikati dar dünya görüşlerine indiriyorlar. Diyelim ki “hakikat” çok metafizik, ulaşılmaz, “uçuk” bir kavram. Ne felsefeciler gördüm, gündemlerinde hakikat yok.

Peki, şairler? Arayabilirler mi hakikati şiirle? Öykücüler, romancılar, denemeciler? Hakikatle aranız nasıl?

Siz siyasetçiler, hakikate yolculuğunuz var mı? Onlar çoktan hakikati bulmuşlardır, buldukları için siyaset yaparlar.

Düzeltme ve özür

Değerli Bilim ve Ütopya okurları,

Bilim ve Ütopya yaklaşık 25 yıldır Bilimin ve Aydınlanmanın sesi olarak yayın hayatını sürdürüyor. Bu süreçte arkamızda hiçbir sponsorun olmadığını özellikle belirtmek isteriz. Dergimiz siz değerli okurlarımızın ve dergimize katkı veren yazarlarımızın desteği ile çıkmaktadır. Dergi mutfağımızda az kişi ile çok ve büyük işler yapmaya çalışıyoruz.

Akıllı telefonlar uykuyu engelliyor!

Uykusuzluk problemi mi çekiyorsunuz? Bunun nedeni büyük ihtimalle, telefonlarımızın ekranlarındaki ledlerden yayılan mavi ışık.

Kimi telefon bağımlıları, telefonlarına son bir defa bakmadan uyumayı başaramıyorlar. Ana sayfada yeni ne var? Yarın hava nasıl olacak? Arkadaşların Facebook sayfalarındaki son bilgiler neler? Kısacası, bu lanetli akıllı telefonlara zombi gibi kilitlenmek için birbirinden beter binlerce sebep var. İnsan hayret ediyor; kimi zaman bu kapkara ekranlara bakarak günü aydınlattığımız bile oluyor.

Şerif Mardin’de Kemalizm ve din sorunu

1950’li yıllardan beri eser vermekte olan Şerif Mardin, önce Bediüzzaman Said Nursi Olayı adlı kitabının yarattığı etki ve tartışmalardan dolayı 1990’larda, ardından mahalle baskısı kavramını ortaya atmasından dolayı 2000’li yıllarda kamuoyunun gündemine gelmiş ve geniş kesimlerince tanınmış bir sosyal bilimciydi. Bu nedenle ölümünün ardından gazetelerde bir dizi değerlendirme yazısı kaleme alındı. Ancak bu tür yazılar ya genel bir karşıtlık ya da tarafgirliğin yeniden olumlanması ya da yazarların Şerif Mardin ile kişisel ilişkilerinden kalan izlenimlerin aktarılması düzeyinde kaldılar.

Avrasya’nın ilk hâkimi Attilâ ve Hunlar

Elinizdeki sayı tarihimizde oldukça önemli olan bir konuya, Avrupa Hunlarına ve Attilâ’ya odaklanıyor.
Attilâ deyince tarihte bol bol efsanelere başvuruluyor. Bu efsaneler batıdan da “bizim taraf”tan da gelse aynı zeminde yükseliyor. Buna göre Attilâ ve Hunlar barbar ve maceraperesttir fakat batılılar için korkulu rüya, Türkler içinse gökyüzünün üstündeki ulaşılmaz bir imgedir!
Peki işin iç yüzü gerçekten de öyle mi?

Karanlık Çağlar: Gerçekten karanlık mı?

Antik Yunan bilim ve felsefesinin genellikle Milet Okulu (M.Ö. 600’ler) temsilcileriyle başladığı kabul edilir. Bu okulun kurucusu ve ilk temsilcisi Thales (624-546) ilk Yunanlı filozof, astronom ve matematikçidir. Bir filozof olan Thales aynı zamanda astronom ve dedüktif geometriden bahseden ilk matematikçidir. Antik Yunan bilimi onunla başlamış ve gelişmiştir. Thales'in yaşadığı dönem bilim ve kültür tarihinde Hellen Dönemi (600’ler-323) olarak adlandırılır.

Avrasya’nın ilk hükümdarı Attilâ ve Hunlar

Bilim ve Ütopya: Avrupa Hunlarının kökeni hangi kavimdir? Tam olarak nereden ve hangi olaylar sonucu Batı’ya göç etmiş ve Kavimler Göçü olarak bildiğimiz dalgalanmaya sebep olmuşlardır? Avrupa Hunlarının kökenini Orta Asya’dan başka yerlere ve başka kavimlere dayandıran yazarların bu iddialarının sebebi nedir? Günümüzde bu iddialar çürütülmüş müdür ve elde edilen bulgular sonucu bir fikir birliğine varılmış mıdır?

Ders kitaplarında “cihat”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı yeni öğretim programlarında yer alan “cihat” kavramının ders kitaplarındaki içeriğine bakıldığında tüm liselerde seçmeli olarak okutulan “Temel Dini Bilgiler” dersi ile imam hatip okullarında zorunlu olan “Fıkıh” dersinde “ilahi mesajı insanlara duyurmak, nefse karşı mücadele etmek ve Allah’ın dinini yüceltip yaymak için elden gelen çabayı göstermek, Allah için yaşamak ve fedakârlık” olarak tanımlandı. “İmam Hatip Ortaokul Temel Dini Bilgiler İslam 7” dersinde “Allah’a Kulluk ve İbadet” ünitesinde cihat başlığı da vardır.

Eleştirel pedagoji ve bir “eğitim yurdu” tasarımı olarak Köy Enstitüleri

“Siyasal ve toplumsal dünya görüşü” biçiminde kısaca tanımlayabileceğimiz “ideoloji” kavramı, bireylerin ve toplumların yaşam biçimlerine yön veren düşüncelerin bir bileşimidir. Bu nedenle, bireylerin ideolojisinden söz edilebileceği gibi ülkelerin ve toplumların ideolojisinden de söz edilebilmektedir. Bireysel düzeyde, kişilerin siyasal ve kültürel yaşamlarına yön veren ideoloji; toplumsal düzeyde ise, devletlerin yine siyasal ve kültürel alanlarda bireyleri biçimlendirme yol ve yöntemlerini belirlemektedir.