Galileo’nun uzun süredir kayıp olan mektubu ortaya çıktı

Mektubun keşfi, Galileo’nun Engizisyon’u kandırmak için dine aykırı düşünceleri üzerinde düzeltme yaptığını gösteriyor. Mektup, bilim tarihinin en utanç verici mücadelesini tetikleyen iddiaların bizzat gökbilimci tarafından hafifletildiğini ve sonra da düzeltmeleri hakkında yalan söylediğini ortaya koyuyor.

 

Aslında mektup kolayca görülebilecek bir yerde saklanıyordu. Uzun süredir kayıp olduğu düşünülen ve Kilise’nin Güneş’in Dünya etrafında döndüğü öğretisine karşı Galileo Galilei’nin argümanlarını ilk kez kaydettiği mektubun orijinali Londra’daki bir kütüphane kataloğunda yanlış tarihlenmiş olarak keşfedildi. Mektubun ortaya çıkarılması ve analizi, gökbilimcinin 1633 yılında dine aykırı düşünceleri nedeniyle kınanmasına yol açan efsaneyle ilgili önemli ayrıntıları açığa çıkardı.

galile1.jpg
Galileo’nun Roma Katolik Kilisesi öğretilerine karşı çıktığı mektubun orijinali Londra’da bulundu. Görsel: Kraliyet Bilimler Akademisi

 

21 Aralık 1613 yılında bir arkadaşa yazılan ve “G.G.” olarak imzalanan yedi sayfalık mektup, Galileo’nun dinî otoritelere karşı mücadelesinin ilk zamanlarında fiili olarak hasar kontrolü yaptığını ve iddialarının hafifletilmiş halini yaymaya çalıştığını gösteren şimdiye kadarki en güçlü kanıtları sağlıyor.

Birçok kopyası çıkarılmış olan mektubun iki farklı versiyonu mevcut; biri Roma Engizisyonu’na gönderilen, diğeri ise daha az kışkırtıcı bir dile sahip olan. Ancak orijinal mektubun kaybolduğu sanıldığından, dine aykırı düşüncelere karşı davalarını güçlendirmek isteyen kızgın din adamlarının mı mektup üzerinde tahrifat yaptığı, ki Galileo arkadaşlarına böyle bir durum olduğundan yakınmıştı, yoksa Galileo’nun mu önce sert versiyonu yazıp sonra sözlerini yumuşatmaya karar verdiği belli değildi.

Görünen o ki düzeltmeleri yapan Galileo imiş. Yeni ortaya çıkarılan mektupta yer yer üzeri çizilmiş ve değiştirilmiş sözcükler var ve el yazısı analizi bu değişiklikleri Galileo’nun yaptığını gösteriyor. Galileo, yumuşatılmış versiyonun kopyasını bir arkadaşına göndererek mektubun orijinalinin böyle olduğunu iddia etti ve arkadaşından Vatikan’a bu kopyayı iletmesini istedi.

Mektup, en azından 250 yıldır Kraliyet Bilimler Akademisi’nde bulunmasına karşın tarihçilerin gözünden kaçmış, ancak 2 Ağustos (2018) tarihinde başka bir amaçla kütüphaneye gelen ve çevrimiçi kataloğu gözden geçiren Salvatore Ricciardo tarafından bulunmuştur. Ricciardo İtalya’daki Bergamo Üniversitesi’nde bilim tarihi dalında doktora sonrası araştırmalarını yürütmektedir.

“’Galileo uzmanlarının hiç bulunamayacağını sandıkları mektubu bulduğuma inanamıyorum.’ diye düşündüm.” diyor Ricciardo. “Üstelik gözlerden uzak bir kütüphanede değil de Kraliyet Bilimler Akademisi’nin kütüphanesinde olması daha da inanılmaz.”

Ricciardo, Bergamo Üniversitesi’nden danışmanı Franco Giudice ve Cagliari Üniversitesi’nden bilim tarihçisi Michele Camerota ile birlikte Kraliyet Bilimler Akademisi’nin Notes and Records dergisinde yayınladıkları bir makalede mektubun ayrıntılarını ve çıkardıkları sonuçları anlattı. Bazı bilim tarihçilerinin makaleyi iyice incelemeden bulgu hakkında yorum yapmaktan kaçınmasına karşın Gökbilim Tarihi Derneği’nin başkanı ve Oxford Üniversitesi’nden bilim tarihçi Allan Chapman, “Bu keşif çok değerli, kritik bir dönemi anlamamızı sağlayacak yeni bilgiler sunacaktır.” diyor.

galile2.jpg

Galileo’nun, arkadaşı Benedetto Castelli’ye yazdığı mektubun ilk ve son sayfası. Son sayfada “G. G.” imzası görülüyor. Fotoğraf: Kraliyet Bilimler Akademisi

 

Karışık mesajlar

Galileo 1613 tarihli mektubu İtalya’daki Pisa Üniversitesi’nde matematikçi olan Benedetto Castelli’ye yazdı ve bilimsel araştırmanın teolojik öğretiden bağımsız olması gerektiğine dair argümanlarını ilk kez bu mektupta belirtti (bk. “Galileo olayı”).

Galileo, Kutsal Kitap’ta gökbilim olaylarından bahseden sınırlı anlatımın harfi harfine alınmaması gerektiğini, çünkü halkın anlayabilmesini sağlamak için bu tasvirlerin katipler tarafından basitleştirildiğini savundu. Aksini savunan dinî otoritelerin ise bu konuda bir hükme varacak yeterliliğe sahip olmadığını yazdı. En önemlisi de, 70 yıl öncesinde Polonyalı gökbilimci Nicolaus Copernicus’un önerdiği Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü belirten Güneş merkezli modelin aslında Kutsal Kitap’la uyumsuz olmadığını gerekçeleriyle açıklamasıydı.

O zamanlar Floransa’da yaşayan Galileo, birçoğu bilimsel yazı niteliğinde olan binlerce mektup yazdı. En önemlilerinin kopyaları farklı okurlar tarafından hemen çıkarıldı ve geniş bir kitleye ulaştırıldı.

Castelli’ye yazdığı mektup ise ortalığı ayağa kaldırdı.

Mektubun bugüne ulaştığı bilinen iki versiyonundan biri Vatikan Gizli Arşivi’nde bulunmaktadır. Bu versiyon, Dominikan tarikatı keşişlerinden Niccolò Lorini tarafından 7 Şubat 1615’te Roma Engizisyonu’na gönderilmişti. Castelli’nin 1613 tarihli mektubu Galileo’ya iade ettiğini ve 16 Şubat 1615 tarihinde Galileo’nun Roma’daki rahip arkadaşı Pietro Dini’ye yazarak Lorini’nin Engizisyon’a gönderdiği versiyonun üzerinde tahrifat yapılmış olabileceğini öne sürdüğünü bütün tarihçiler bilir. Galileo, [Dini’ye yazdığı] mektubun zarfına [1613 tarihli] belgenin daha az kışkırtıcı bir versiyonunu da koymuş, bu versiyonun doğru mektup olduğunu söyleyerek Dini’den Vatikan teologlarına bu versiyonu iletmesini istemişti.

Galileo’nun Dini’ye yazdığı mektup, düşmanlarının “ahlaksızlığı ve cehaleti”nden yakınır ve Engizisyon’un “gayret ve iyi niyet kisvesi altında yapılan bu sahtekarlıkla kısmen kandırılmış olabileceği” hakkındaki endişelerini dile getirir.

 

galile3.jpg

Galileo, gökcisimleriyle ilgili düşüncelerinin dine aykırı bulunması nedeniyle yaşamının son dokuz yılını ev hapsinde geçirdi. Fotoğraf: DeAgostini/Getty
 

Galileo’nun Dini’ye gönderdiği versiyonun en az bir düzine kopyası günümüzde farklı koleksiyonlarda bulunmaktadır.

Meşhur mektubun iki versiyonunun olması, bilginler arasında hangisinin Galileo’nun yazdığı orijinal mektup olduğuna dair kafa karışıklığı yarattı.

Ricciardo tarafından bulunan imzalı kopya, üzeri çizilmiş ve değiştirilmiş yerlerin altında Galileo’nun orijinal ifadelerini taşıyor, bu ifadeler Lorini kopyasında da aynı şekilde yer alıyor. Ancak değişiklikler her şeyi ortaya çıkarıyor. Bir yerde Galileo bazı sözleri “sözcüklerin tam anlamı dikkate alınırsa yanlış” olarak nitelemiş. Sonra “yanlış” sözcüğünün üzerini çizerek yerine “gerçeklerden farklı görünüyor” yazmış. Bir başka bölümde ise Kutsal Kitap’ta geçen metinlere ilişkin, en temel dogmalarını “bilerek gizledikleri” ifadesini zayıflatarak “açığa vurmadıkları” sözüyle değiştirmiş.

Giudice’ye göre, bu da Galileo’nun kendi metnini ılımlı bir hale dönüştürdüğünü gösteriyor. Mektubun gerçekten de Galileo tarafından yazıldığından emin olmak için, incelemeyi yapan üç araştırmacı tek tek her bir sözcüğü Galileo’nun aynı tarihlerdeki diğer yazılarında kullandığı benzer sözcüklerle karşılaştırdılar.

 

ZAMAN ÇİZELGESİ: GALİLEO OLAYI

 

1543 Polonyalı gökbilimci Nicolaus Copernicus, gezegenlerin Güneş etrafında döndüğünü ileri süren Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine kitabını yayınlar.

 

1600 Roma Engizisyonu, Dominikan tarikatı keşişini ve matematikçi Giordano Bruno’yu, Kopernik modelini desteklemek ve yaymak gibi birçok suçlamadan dolayı mahkum eder. Bruno yakılarak öldürülür.

 

1610 Galileo, Kopernik modelinin lehinde kanıtlar bulmasını sağlayan yeni teleskobuyla yaptığı keşiflerini anlattığı Yıldızların Habercisi (Sidereus nuncius) kitabını yayınlar.

 

1613 Galileo, arkadaşı Benedetto Castelli’ye bir mektup yazarak gökbilim konularında Roma Katolik Kilisesi’nin öğretilerine karşı görüşlerini açıklar. Bu mektubun kopyaları elden ele yayılır.

 

1615 Dominikan tarikatı keşişlerinden Niccolò Lorini mektubun bir kopyasını Roma Engizisyonu’na iletir. Galileo, orijinalinin kopyası olduğunu iddia ettiği bir mektubun Roma’ya iletilmesini bir arkadaşından ister, bu versiyon Lorini’ninkinden daha az kışkırtıcıdır.

 

1616 Galileo, Kopernik modeline verdiği desteğini çekmesi için uyarılır. Kopernik modelini destekleyen kitaplar yasaklanır. Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine, sadece bir teori olduğuna dair düzeltilmek üzere dolaşımdan çekilir.

 

1632 Galileo, Kilise’nin Batlamyus Güneş Sistemi modeli ile Kopernik modelinin leyhi ve aleyhindeki çeşitli kanıtları ortaya koyduğu İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyaloglar kitabını yayınlar. Engizisyon, Galileo’yu yargılanmak üzere Roma’ya getirtir.

 

1633 Galileo, “dine aykırı düşüncelere sahip olma zannıyla” suçlu bulunur ve kitap yasaklanır. Hapis cezasına çarptırılan Galileo’nun cezası daha sonra ev hapsine dönüştürülür. Galileo, yaşamının son dokuz yılını ev hapsinde geçirir.

 

Tesadüfi keşif

Ricciardo, [1613 tarihli] belgeyi, bu yaz bir ayını Galileo’nun basılı eserlerine okurların yazmış olabileceği el yazısı yorumları araştırmak üzere İngiliz kütüphanelerini gezerek geçirdiğinde ortaya çıkardı. Kraliyet Bilimler Akademisi’ndeki günlük çalışmasını bitirdiğinde, yazılarını düzenleme işini henüz bitirdiği Castelli’yle ilgili herhangi bir şey bulma umuduyla çevrimiçi kataloğu hızlıca gözden geçiriyordu.

Katalogdaki bir madde gözüne çarptı: Galileo’nun Castelli’ye yazdığı bir mektup. Kataloğa göre 21 Ekim 1613 tarihliydi. Ricciardo mektubu incelediğinde kalbi yerinden hopladı. Mektup Galileo’nun kendi imzası olan “G.G.” ibaresini taşıyordu, aslında 21 Aralık 1613 tarihliydi ve üzeri çizilmiş ifadeler içeriyordu. O anda mektubun çok önemli olabileceğini anladı ve yedi sayfanın hepsinin de fotoğrafını çekmek için izin istedi.

Giudice, “Garip gelebilir ama, mektup sanki görünmezmiş gibi yüzyıllardır fark edilmeden kalmış.” diyor. Giudice’ye göre, tarihin yanlış verilmesi, mektubun Galileo bilginleri tarafından gözden kaçırılmasının nedenlerinden biri olabilir. Mektup, 1840 Kraliyet Bilimler Akademisi kataloğunda yer alıyordu, ama orada da 21 Aralık 1618 olarak yanlış tarihlenmişti. Gözden kaçmasının başka bir nedeni de, bu tip tarihî bir belgeyi arayanlar için Birleşik Krallık’taki adresin Kraliyet Bilimler Akademisi olmamasıydı; mektubun aslında İngiliz Kütüphanesi’nde yer alması beklenirdi.

Tarihçiler şimdi mektubun Kraliyet Bilimler Akademisi kütüphanesine nasıl geldiğini ve ne kadar süredir orada olduğunu bulmaya çalışıyorlar. En azından on sekizinci yüzyılın ortalarından beri orada olduğunu biliyorlar, hatta eski kataloglarda en az bir asır önce de orada olduğuna dair ipuçları buldular. Araştırmacılar, Kraliyet Bilimler Akademisi ile Floransa’daki Deneyler Akademisi arasındaki yakın bağlantılar nedeniyle mektubun bu kütüphanede yer aldığını düşünüyorlar. Deneyler Akademisi 1657 yılında Galileo’nun öğrencileri tarafından kurulmuş, ancak on yıl kadar kısa bir zamanda faaliyetini sonlandırmıştı.

Araştırmacılar hâlâ bulgularının şaşkınlığı içindeler. Giudice, “Galileo’nun Castelli’ye yazdığı mektup, bilimin bağımsızlığına dair ilk laik manifestolardan biridir. Hayatımda ilk kez bu kadar heyecan verici bir keşifte yer alıyorum.” diyor.

 

Çeviri: Şule Ölez

Kaynak: https://www.nature.com/articles/d41586-018-06769-4

 

Güncel Bilim