Çinli bilim insanlarının yönettiği bir araştırma grubu, dünya çapında yaklaşık 235 milyon kişiyi etkileyen bir solunum rahatsızlığı olan astım hastalığının tedavisinde çığır açıcı potansiyele sahip bir ilaç geliştirdi. Dört farklı Çin enstitüsünde ve iki Amerika üniversitesinde çalışmalarını sürdüren araştırmacılar sekiz aydan uzun bir süre boyunca 6000’den fazla ilacı test etti ve sonuç olarak tüm alanı tek bir ilaca indirmeyi başardı: Astım krizi sırasında boğazda bulunan düz kas hücrelerinin rahatlamasını sağlayan TSG12. Araştırmacılar ilacı önce fareler üzerinde deneyip sonuç aldıktan sonra insan düz kas hücrelerinde denedi. Araştırmaları Science dergisi altında disiplinler arası bir dergi olan Science Translational Medicine’da yayımlandı.
Hırıltı, öksürme ve güç nefes alma gibi semptomlarla özdeşleştirilen astım, çoğunlukla çocuklarda görülen kronik ve ciddi bir akciğer rahatsızlığına dönüşme potansiyeli taşıyan bir hastalıktır. Alerjenler, toz, soğuk hava ve diğer faktörler astım krizlerini tetikleyebilir. Astım hastalığının bir tedavisi olmadığından, hastalar genellikle semptomları kontrol altında tutmak için başta inhaler olmak üzere bronkodilatör ve steroitlerden oluşan ve bir ilaç kombinasyonu kullanarak yaşamlarını sürdürürler.
Fakat hastalığı kontrol altında tutmak bazı durumlarda zorlayıcı olabilmektedir. Amerika’da astım hastalarının yaklaşık yarısı, yılda en az bir kere astım krizi geçirmekte ve bu krizlerin 2 milyondan fazlası hastanenin acil servisine gitmekle, 500.000’i de hastaneye yatırılmakla sonuçlanmaktadır. Aynı şekilde Çin’deki astım oranı son on yıl içerisinde büyük ölçüde artmıştır; 30 farklı hastaneden 100 uzmanın oluşturduğu Çin Astım Araştırma Grubu tarafından yapılan bir araştırmaya göreyse hastalığın görüldüğü kırsal nüfusun yüzde 70’i semptomları kontrol altında tutmakta zorlanmaktadır. Birçok insan, çocuklarının astım semptomlarının daha da kötüleşmesine şehirdeki kirli havanın sebep olduğunu düşünmektedir.
Sydney Woolcock Medikal Araştırmalar Enstitüsü’nde solunum biyolojisinin baş araştırmacısı Brian Oliver, “Astımın birçok türü şu anda elimizde olan ilaçlarla tedavi edilebilir durumda: Bu ilaçlar belirlenen oranda kullanıldıklarında çok az yan etkiye sahip ve güvenli ilaçlardır.” diyor. Oliver, Sixth Tone’da yaptığı konuşmasında ise şunları ekliyor: “Fakat astım hastalarının yüzde 10’ubu ilaçlara yanıt vermiyor. Bu hastalar için yeni tedavi seçenekleri hayati öneme sahip.”
Shanghai Üniversitesi’nde Geleneksel Çin Tıbbı profesörü ve Science Translational Medicine dergisinin danışman-yazarı Yang Yongqing, Sixth Tone’a gönderdiği bir e-postada, şu anda en yaygın astım tedavisi olan steroit ve beta-2 agonist kombinasyonunu kullansalar dahi, birçok hastanın hala semptomlarını kontrol altında tutmakta zorlandığını bildirdi.
Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), inhaler yoluyla sıkıldığı zaman solunum geçişlerini rahatlatan beta-2 agonistlerin steroitlerle birlikte kullanımını Aralık 2017’de resmi açıklama olmaksızın onayladı. Fakat tek başına beta-2 agonistler sürekli kullanıldığında etkisini yitiriyor; bu da uzun süreli tedavilerde bu ilaçların yeterli olmadıklarını gösteriyor.
Rutgers New Jersey Tıp Okulu yardımcı profesörü ve araştırmanın yazarlarından biri olan Luis Ulloa, “Zaman içerisinde, [beta-2 agonist kullanan] hastaların kalıcı ve kontrol edilemeyen semptomları ilaca karşı hassasiyetin azalmasına neden olmuyor; bu sebeple tedavi, etkisinin artırılması adına aralıklı olarak kullanılabilir.” diye belirtiyor.
Ulloa, Çinli araştırmacıların kendisiyle dört yıl önce iletişime girdiğini, kendisini bir konferansa davet ettiğini ve o zamandan beridir birlikte birçok proje üzerinde çalıştıklarını söylüyor.
Araştırmanın yazarlarından Yang iki ilaç arasındaki önemli farklardan bahsederken “[TSG12] hücre seviyesinde daha belirli bir hedefe sahiptir ve teorik olarak tek başına güvenli bir şekilde kullanılabilmektedir,” diye vurguluyor. TSG12’nin, soluk borusundaki düz kas hücrelerini rahatlatırken sorunun kökenini hedef alması sebebiyle, birçok farklı sebepten kaynaklanan astım türlerinin tedavisinde kullanılabileceğini de ekliyor.
Yang, “İlerleyen yıllarda bu ilaç satışa sunulursa, hem hastalar için faydalı olacak hem de büyük bir ekonomik değere sahip olacak” diyor. Fakat hastaların kullanımına hazır hale gelene kadar, ilacın sprey olarak kullanıma uygunluğu açısından daha çözülebilir hale getirilmesi ve klinik testlerden geçmesi gerektiğini de ekliyor.
Çeviri: Nisrem AKCİĞER
Kaynak: http://mp.weixin.qq.com/s/j11L1_5W8BFd9I6XX6m6_g>