kapitalizm

Empatiye empatik yaklaşım

Kapitalist sistem ideolojik olarak yanılsamalar bütünüdür. Sistemin fikriyatına göre insan doğuştan bencil ve rekabetçidir. Hayatta kalması için diğer insanlara karşı düşmanca bir tutum alması gerekir. Yaşamda elbirliği, duygudaşlık ve dayanışmayla değil acımasız bir yarışı kazanarak ayakta kalınabilir. Bu yarışa yıkıcı bir hırsın eşlik etmesiyse kaçınılmazdır. Yaşamın kendisi ve insanın doğası kapitalizmin suretinden başka bir şey değildir. Kapitalizm insana kendini ve dış dünyayı mutlak gerçekmiş gibi gösterir.

Burjuvazinin ilk büyük şiddeti: İngiliz Devrimi

İlericilik kavramı ahlaki bir onaydan ziyade 16. ve 17. yüzyıllarda var olan seçenekler arasında üretim ilişkilerini ve üretici güçleri geliştiren, daha iyi ve eşitlikçi bir topluma doğru ilerlemenin nesnel yolunu açan bir sisteme işaret ediyordu. Bu sistemin sahiplerinin, küçük mülk sahibi köylüye yönelik tasfiyesi ve halka yönelik zorbaca uygulamaları bir yana gelişmenin doğrultusu ekonominin merkezileşmesine ve üretimin büyümesine doğruydu.

Emperyalizm çağında dijitalleşme ve tekelci kapitalizmin dönüşümü

Dijitalleşmenin, küresel ekonominin belki de en belirleyici unsurlarından biri halini almış olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, bu sürecin salt eko-teknolojik bir gelişmeye indirgenip siyasal ve toplumsal boyutlarının görmezden gelinmesi eksik çıkarımlara yol  açacaktır. Söz konusu çok boyutluluk hesaba katıldığında ise dijitalleşmeyi “dijital kapitalizm” ve “emperyalizm” ilişkisi bağlamında sorunsallaştırmak mümkündür.

Steve Jobs: Sermayenin diktatörlüğünün gözde yatırımcısı

İnsan kendi tarihini, kendini içinde bulduğu koşullarda, kendisi yapar demiş, Karl Marx. Aynı zamanda, üretim araçlarını yöneten güçlerin, düşünsel üretimi de genel olarak kontrol ettiklerini belirtmiş. Dolayısıyla, Steve Jobs gibi işadamlarının egemen iletişim araçlarında örnek alınması gereken başarılı insan olarak gösterilmesi; düşünsel, duygusal ve vicdansal kontrolün kimlerin elinde olduğunu ve kimler için yapıldığını gösterir: Tarih egemen güçler için yapılır ve yazılır.

Otomobil totemi

Oturduğumuz apartmanda mal sahipleri para topladılar. Biz kiracılara bahçe düzenlenecek dendi. Sevinilecek haber. Uygulaması şöyle: Önce yüksek duvarlar yapıldı. Oysa bahçenin duvarları vardı. Arkasından bahçenin toprak zeminine boydan boya beton döküldü.

Sevgi nedir?

Günlük  yaşamda en çok kullanılan sözcüklerden biri de sevgi sözcüğü olmalı.  Sık sık duyar ya da okuruz;  “…İnsanlar sevmeli birbirlerini…”; “…Her işin başı sevgi…”; “sevelim birbirimizi, sevgi gibisi yok…” Bırakın başkalarını, aynı ailedeki iki kişinin bile birbirlerini sevmeleri hiç de öyle kolay değilken, sanki sevgi alanı özerk bir alanmış da nedenselliğe bağlı değilmiş gibi, ikide bir sevmeyi öğütleyen sözler söylenmesi, bir sevgi susuzluğunu mu dile getiriyor acaba? Kim bilir, belki de?

Küresel ekonomi sürecinde kadının ve cinselliğin metalaşması

BM verilerine göre her yıl milyonlarca kadın ve çocuk, çağdaş dünyanın “kölesi” olarak cinsel sömürü amaçlı insan ticaretinin ağına düşmektedir. Her yıl yaklaşık dört milyon kadın ve kızın ve bir milyon çocuğun küresel sektör ticaretinin içine sürüklendiği ve bundan yüksek kazançlar edinildiği görülmektedir.