Zekâyı sadece biz insanlara has bir olgu olarak düşünürüz. Hatta bizi diğer canlı türlerinden ayıran en önemli özellikleri sayarken mutlaka zekâya da yer veririz. Kuşkusuz insanın yarattığı uygarlık, karmaşık toplumsal sistem ve kültürel ürünler düşünüldüğünde hak verilmesi gereken bir şeydir bu. Ancak sadece insana değil diğer canlı türlerine biraz mesafeli baktığımızda ve onları kendi koşulları içinde değerlendirdiğimizde durumun böyle olmadığı anlaşılır. Birçok canlı kendi ihtiyaçlarına yaratıcı çözümler bulma anlamında zekidir ve bazı nitelikleri insandan daha iyidir. Elbette bu gerçeği türümüzün vahşi doğa karşısında elde ettiği büyük zaferleri küçümsemek ya da diğer türlerle mutlak olarak eşitiz sonucuna varmak için belirtmiyoruz. Bilimsel bir değerlendirme yaparken nesnel şartları ve gereksinimleri mutlaka dikkate almaktan yola çıkmamız gerekiyor. Sayımızı hazırlarken de işte bunu yapmaya çalıştık. Zekânın ne olup ne olmadığı tartışmasından başlayarak akılla ilişkisine, genetik ve çevrenin zekâ üzerindeki ve zekânın onlar üzerindeki etkisine, zekânın çeşitli türlerine, hayvanlardaki zekâ olgusuna değindik. Zekânın aynı zamanda sınıfsal bir süzgeçten geçirildiğini, sadece genlerle ilgisi olmadığını hatta genlere yapılan aşırı vurgunun indirgemeci ve var olan düzenin değişmez olduğu amacına hizmet ettiğini göstermeye çalıştık, sayfalarımızdan okuyacaksınız. Sadece canlıların zekâsı değil, yapay zekâ artık zekâ tartışmalarının merkezinde yer alıyor. Özellikle yapay zekâ dünyayı ve bizleri yönetebilir mi endişesinden yola çıkarak bu tartışmalara da ufuk açıcı yanıtlar üretmeye çalıştık. On yazıdan oluşan dolu dolu ve zevkle okunan bir kapak dosyası ortaya çıktı. Katkı sunan tüm yazarlarımıza çok teşekkür ederiz.
***
Bu sayıda kapak dosyasının dışındaki makalelerimizin her biri merak uyandırıcı. Son aylarda hemen hemen her gün gündemde olan başıboş köpek meselesinin evrimsel kökenlerinden psikolojinin istismar edilmesine, ülkemizdeki bilimsel bakış açısının öncülerinden Salih Zeki Bey’in zihin açıcı bir konuşmasından matematik eğitimine, sosyal distopyadan astrofiziğe ve Kyoto heykellerine kadar birçok yazı sizleri bekliyor.
Dayanışma Kampanyası: Zor zamanı birlikte atlatalım
Bu sayfada daha önce de ekonomik zorlukların dergimize yansımalarından bahsetmiştik. Sorunlarımızı dönem dönem geriletmeyi başardık fakat ortadan kaldıramadık. Bu satırları kaleme aldığımız haftadan itibaren ekonomik baskılar olağanüstü artmış durumda. Bu baskıların en büyüğünü dergimizin üretim giderleri yani baskı masrafları oluşturuyor. O nedenle bu aydan itibaren zamlı çıkıyoruz. Ancak zam da yetmiyor. Kısa dönemli bir dayanışma kampanyası başlatıyoruz. Siz değerli okurlarımız dergimiz çıktığından bu yana bizim her anlamda yanımızda oldunuz. Şimdi Bilim ve Ütopya’nın darboğazı geçmek için maddi desteğe ihtiyacı var çünkü biz büyük tekellerin dergisi değiliz, arkamızda büyük sermayenin reklam desteği de yok. Bugüne kadar bilim ve aydınlanmanın ödünsüz savunucusu olmamızı dünya görüşümüzün yanında esas olarak okurlarımıza yaslanmamıza borçluyuz. En büyük üstünlük olarak da bunu görüyoruz. Dergimizi çeşitli yollardan destekleyebilirsiniz: Geleneksel yöntem abone olmanız ya da internet mağazamız magaza.bilimveutopya.com.tr’den herhangi bir alışveriş yapmanız.
Ancak bunların yanı sıra dergimize dilediğiniz miktarda DAYANIŞMA BAĞIŞI yapabilirsiniz. Dergimiz S. S. Ütopya Bilimsel ve Kültürel Araştırmalar Yayıncılık ve Üretim Kooperatifi’nin yayın organı yani yalnızca fiili olarak değil resmi olarak da kolektif bir yapı. Bağışlarınızı kooperatifimizin şu hesap numarasına aktarabilirsiniz:
İş Bankası Bilkent Şubesi:
Hesap No: 4276 0292027
IBAN: TR04 0006 4000 0014 2760 2920 27
Türkiye’de bilimin de ütopyanın da olduğunu elbirliğiyle bir kez daha gösterelim.
Dayanışma ve dostlukla…