Uzayın “hava durumu”

Önümüzdeki on yıllar; insanlığın daha sık Dünya’nın dışına çıkacağı, daha uzun süreler Dünya dışında kalacağı ve belki de Dünya dışında kalıcı yerleşimlerde yaşamını sürdüreceği bir dönem olacak. Peki, uzayın “hava durumu” bu dönemi insanlık için ne kadar zorlaştıracak?

Dünya, suyun sıvı olarak kalabildiği sıcaklıklarda bir yüzeyi olmasının yanı sıra bizi uzayın ölümcül etkilerinden kalkan gibi koruyan atmosfere ve manyetosfere sahip olması sebebiyle de -kimi elverişsiz dönemler istisna olsa da- milyarlarca yıldır canlıların yaşaması için uygun bir gezegen olagelmiştir.  Uzayda “hava” bulunmasa da uzay ortamındaki değişkenliklerin Dünya troposferindeki hava olaylarındaki değişkenliklere benzetilmesiyle uzayın da bir “hava durumu” olduğundan söz edilebilmektedir.

“Uzay hava durumu”, hem Dünya çevresindeki uyduların sağlıklı çalışıp çalışamayacağı, hem de uzaya (özellikle günümüz söz konusu olduğunda Uluslararası Uzay İstasyonu’na) gönderilen uzay insanlarının sağlıklı kalıp kalamayacağına dair risklerin değerlendirilmesi amacıyla dikkatlice takip edilmekte, üstelik de profesyoneller kadar amatör uzay meraklılarıyla da bu bilgiler paylaşılmaktadır.

Uzay hava durumunun uzaydaki insanlar ve uydular için öneminin yanı sıra Dünya’nın atmosferinde de önemli değişimlere sebep olduğu bilinmektedir. Uzay havasındaki değişimler hem Dünya manyetosferinin yapısını etkileyebilir, hem de kutup ışıklarının (Aurora) sıklığında ve belirginliğinde rol oynar. Hatta uzay havasının kimi durumlarda Dünya yüzeyine de doğrudan etkileri olabilmektedir.  

Uzay hava durumu nedir ve bizi nasıl etkiler?

Uzay ortamının “uzay havası” olarak adlandırılan etkilerinin ana kaynağı Güneş’tir. Güneş’te gerçekleşen değişimler Dünya’ya ulaşan Güneş kaynaklı X-ışını ve yüksek enerjili parçacık akılarında değişimlere sebep olur.

Prof. Dr. Sıtkı Çağdaş İNAM • Astrofizikçi
Başkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi

Yazının tamamı Bilim ve Ütopya'nın temmuz sayısında!

Yerden Göğe