Kanayan mantar (Hydnellum peckii)

İlk olarak 1992 yılında Kuzey Amerika ve Avrupa’da bulundu ek olarak yakın geçmişte İran (2008) ve Kore’de (2010) de varlığı keşfedildi. Bankeraceae ailesine dâhil olan mantarımız, Amerikalı mantarbilimci Howard James Banker’ın adını taşır (Hydnellum peckii Banker). Çok çeşitli şapka şekilleri ve renkleri vardır. Ağırlıklı olarak pembe tonlarındadırlar. Tek başlarına, grup olarak ya da çam ağaçlarıyla beraber yaşayabilirler.

Diğer tüm mantarlar gibi uygun sıcaklık, nem ve yeterli besin koşullarında gövdelerinde spor oluşturarak çoğalırlar. "Şeytanın dişi" olarak da bilinen bu mantarın yüzeyi leziz bir kremalı çilek gibi görünüyorsa da çok acı olduğundan besin olarak tüketilemez. Taze meyve gövdesi nemli koşullarda dışarıya çarpıcı ve koyu kırmızı bir meyve suyu sızdırır. Bu da ona kanıyormuş görüntüsü verir. Diğer mantarlardan farklı olarak dış görünüşü katmerli bir çeneden daha çok dişe benzer ve “şeytanın dişi” lakabını buradan alır.

Şapkaları, gelişmiş türlerinde 3-8 cm arasında değişir, bazen tek yuvarlak olabilirler ama genelde oval ya da birden fazla iç içe geçmiş yuvarlaklar şekildedir. Engebeli yüzeyleri ve beyazdır ya da çok açık pembe renkli ince kenarları vardır. Gençken tüylü bir yapıya sahiptir, olgunlaştıkça ise tamamen yumuşak ve süngerimsi bir görünüme kavuşur. Yaşlandığındaysa şapkası kahverengileşir.

Gövdeleri huni şeklinde, 1-5 mm uzunluktadır. En kısası şapka kenarının yanında olandır ve 1 mm'den daha kısadır. Pembemsi-sarı renklidir ve sonra burada sporlar olgunlaşır. Sporlar dışardan kahverengi görünür. Mikroskop altında incelendiği zaman oldukça küresel bir şekli olduğu ama sonunun beklenmedik bir şekilde küçük bir noktayla bittiği görülür. Yüzeyleri küçük siğil benzeri nodüllerle kaplıdır ve 4-5 nanometre boyutlarındadırlar.

Kanayan mantarların kökleri boyutlarına göre çok çeşitlidir. 0.5 cm ya da 5-6 cm olabilirler ve genel olarak toprağın altında kalırlar. Yarı çapları 0.5-2 cm’dir. Toprağın altına girdikçe soğanımsı bir şekil almaya başlar.

Özel bir aromaları yoktur ve tatları ciddi derecede acıdır. Kozalaklı ağaç diplerinde, Özellikle ananas ağaçlarının yanında, yaz sonlarında ve sonbaharda yaşarlar. Mutua- list (karşılıklı fayda sağlanan birlikte yaşam biçimi) yaşadığı çam ağaçlarına topraktan aldığı aminoasit ve mineralleri verirken diğer canlıdan organik moleküller alır.

Hydnellum diabolus adlı türle çok büyük benzerlikler gösterir hatta çoğu zaman karıştırılır ama farklı olarak Hydnellum diabolus’un tadı H. peckii’ninkine göre daha tatlımsıdır. Ayrıca peckii’nin yaşlı türlerinde şapkaları yumuşakken diabolus'un tüylü bir yapıya sahip şapkaları vardır. Benzer olan bir tür de H. pineticola’dır. Bu türün ise tadı lezzetli olmasa bile acı değildir. H. peckii’den bir farkı da köklerinin soğanımsı yapıda olmaması...

Besin olarak kullanılmamasının sebebi zehirli olmaları değil, tatlarının aşırı acı olmasıdır. Genç kanayan mantarların “kanı” kanda pıhtılaşmayı önleyen antikoagulan etkiye sahiptir. Bu etki, kanda mevcut olan heparinin biyolojik göreviyle benzerlik gösterir. Ayrıca mantar içinde görülen atromentin maddesi de antibiyotik özelliğe sahiptir.

Hazırlayan: Müge SAK

Güncel Bilim
Etiketler
mantar
kanayan mantar
hydnellum peckii
ilginç canlılar
bilim ve ütopya