Bilim ve Ütopya’nın Mayıs 2021 tarihli 323. sayısı Yunus Emre dosyasıyla çıkıyor. Dergi kapağında “Tekkenin Oduncusu Değil Entelektüel Doruk” olarak tanımlanan Yunus Emre’nin tarihsel, edebi ve felsefi boyutları üzerinde duruluyor ve tartışılıyor.
Yunus Emre’yi basit bir tekke müridi olarak gören ve onu bu çerçevede ele alan anlayışlar bilimsel disiplinlerin bulguları ve yazarların incelemeleri çerçevesinde eleştiriliyor.
Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Türk halkbiliminin en büyük ustalarından olan Prof. Dr. İlhan Başgöz makalesinde Yunus Emre’nin Türk halkının göçebelikten yerleşik yaşama geçtiği bir dönemin aydını olduğunu hem halkın hem de yönetici kesimlerin içinde yer aldığını ve bu nedenle marjinal bir karakter olarak ortaya çıktığının vurguluyor. Başgöz Yunus’un ulusal kültür köklerinden nasıl beslendiğini ve şiirlerini hangi yöntemle söylediğini birincil kaynaklara dayanarak ortaya koyuyor.
Yazar Faruk Duman Türkçenin Yunus Emre’yi yarattığını ve tekkenin oduncusu tasarımının bu birikimi gölgelediğini belirtiyor ve Yunus’un çağının zulümlerle dolu olduğunun altını çizerek Yunus’un Türkçesinin köklerini işaret ediyor.
Yazar ve şair Seyyit Nezir tarihsel derinlikli çok katmanlı makalesinde bilinmeyen Yunus’un insan ve Tanrı anlayışını, üzerine yapıştırılan yanlış etiketleri de sökerek ortaya koyuyor. Bunu yaparken onun dizelerini de okurla buluşturuyor.
Prof. Dr. Doğan Göçmen Yunus’un eylemli düşüncesini incelediği makalesinde onun dönemin ahlakını ve politikasını eleştiren ve yeni bir dünyayı öneren pratiğini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra batı felsefesinden ve özellikle Hegel’den yüzyıllar önce Yunus Emre’nin felsefi olarak açtığı çığır üzerinde duruyor.
Prof. Dr. Hakan Poyraz Yunus’un sırrı başlığını taşıyan makalesinde onun farklı derinliklerine değinip yorumlayarak Yunus’un çağrısının homoetikus olduğunu söylüyor.
Prof. Dr. Ahmet İnam, Yunus’un “acaba”sının nasıl bir “aceb”den geldiğini ustalıkla sorguluyor ve okura yeni ufuklar açıyor.
Kemal Ateş kısa fakat özlü yazısında Yunus’un Türkçesi üzerinde durarak onu Cumhuriyet’le keşfettiğimizi anlatıyor.
Kapak makaleleri dışında bilim tarihinden tıbba, astronomiden söyleşiye kadar dolu bir sayı bu ay sizleri bekliyor.
03
Mayıs
2021
Yazının Okunma Süresi
2 dakika
Bu Ay