Fırtınada yol almak: COVID-19 salgınının tetiklediği psikolojik zorlanmalar için kısa ve etkili öneriler

Yazan
Uzm. Dr. Ahmet Nalbant, Doç. Dr. K. Fatih Yavuz
Yazının Okunma Süresi
20 dakika

İşler ciddi… Belki de her zamankinden fazla. Önümüzdeki süreçte en yakınımızdakileri, sevdiklerimizi kaybedebilir ya da bizzat kendimiz hastalığa yakalanabiliriz. Artık birçok şey eskisi gibi olmayabilir. En azından bir süre boyunca...

Böylesine zorlayıcı bir durumda hepimiz yolumuzu kaybedebilir, bir fırtınada sürükleniyor hissine kapılabiliriz. Salgınla ilgili belirsizlik ve yakınlarımızın başına bir şey gelmesi ihtimali nedeniyle yaşadığımız korku, mutsuzluk, ümitsizlik, çaresizlik gibi duygular bizi zorlamaya başlayabilir.
Her ne kadar tüm dünyada milyonlarca insan aynı anda yukarıda sayılanların birkaçını veya hepsini tecrübe ediyor olsa da, bu durum  fırtınada sürüklenmemizin bir kader olduğunu göstermez. Takip eden sayfalarda sizlere içinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte yolunuzdan saptığınızı hissettiğiniz ya da yolunuzu kaybettiğiniz anlarda yolculuğunuza     kaldığınız yerden devam edebilmede yardımcı olabilecek bazı öneriler bulacaksınız. (1)
1. Tecrübelerinizi fark edin
Hayatta yolunda gitmeyen şeyler ile karşılaştığımızda bedenimiz bu durumlara karşı bir takım tepkiler verir. Bunları duygular, düşünceler, dürtüler, görüntüler ve bedensel belirtiler olarak gruplandırabiliriz. Daha önceki tecrübelerimiz, belirsizliğe ve sevdiklerimizi kaybetme ihtimaline dair korku, elimizden bir şeyler gelmemesi ile ilişkili çaresizlik, işlerin yolunda gitmeyeceğine dair ümitsizlik, yaşananlara ve kayıplarımıza dair mutsuzluk ve tüm bunların yoğunluğu altında ezildiğimizde tahammülsüzlük gibi tecrübeler yaşayabileceğimizi söylüyor.
Fırtınada sürüklenmeye başladığımız zaman ilk yapacağımız şey, sürüklendiğimizi fark etmek ve bir yerlere sıkıca tutunmak olacaktır! Kaygı ve telaş içerisindeyken sürüklendiğimizi fark etmek sıklıkla zordur. Bunu farketmemizde yardımcı olması için lütfen aşağıdaki soruları cevaplayın. İşaretlediklerinizi tecrübe ettiğinizde bir fırtınada olduğunuzu fark edebilirsiniz.

2. Tutunacak bir yer bulun
Fırtınada sürüklenmek, yukarıda örneklerini verdiğimiz duygu, düşünce, bedensel hisler ve dürtülerimizin içine çekilmemiz, onlardan kurtulmak veya yoğunluğunu azaltmak için yoğun çabalar sarf etmeye başlamamız şeklinde olabileceği gibi, belirli düşüncelere kapılmamız şeklinde de olabilir.
Eğer kendinizi yukarıdaki gibi bir anda bulursanız ve içinde bulunduğunuz andan koptuğunuzu farkederseniz aşağıdaki uygulama tutunmanızda size yardımcı olacaktır. Fırtınada sürüklenmeniz, o anda hiçbir şey yapmadığınız anlamına gelmez. Çoğumuz bu sırada bir mücadele veya çaba içerisinde oluruz. Bazen de fırtınanın verdiği rahatsızlığı hissetmemek için kendimizi geçici olarak rahatlatacak şeylere veririz. Şimdi tüm bu yaptıklarımıza bakalım…

3. Zorlayıcı duygularla başa çıkmak
İçinden geçmekte olduğumuz bu dönemin bizde oluşturduğu duygulara daha yakından bakarsak, hiçbirimizin tecrübe etmekten hoşlanacağı şeyler olmadıklarını görürüz: Çaresizlik, ümitsizlik, pişmanlık, mutsuzluk, korku! Günlük hayatımızın önemli bir kısmını bu duyguları tecrübe etmemek, ya da onları kontrol altında tutmak için harcarız. Örneğin uyuruz, sosyal medyada vakit geçiririz, haberlere takılırız, yemek yeriz vb. Ancak fırtınayı kontrol edemediğimiz gibi duygularımızı da istemli bir şekilde kontrol edemeyiz! Hatta onları kontrol etmek için sarf ettiğimiz çabalar işleri daha da kötüye götürebilir. Fırtına esnasında güvenli bir yere geçmek yerine onu durdurmaya çalışan birini düşünün…Bu durum sizi daha da çaresiz hissettirebilir.
Neyse ki, hikaye burada bitmiyor! Duygularla başa çıkmak adına, yapabileceğimiz başka şeyler de var: Fırtınayı durdurmaya çalışmadan yaşamımızı sürdürebildiğimiz gibi, duygularımızın da var olmalarına izin verebilir, onlara içimizde bir yer açabilir ve yaşamımıza dönebiliriz. Tabii ki bu söylendiği kadar kolay bir şey değil. Aşağıdaki uygulama, zorlayıcı duygulara içimizde bir yer açabilmemizi ve onlarla birlikte yolumuza devam edebilmemizi kolaylaştıracak bazı önlemler içeriyor.

4.Düşünceleri izlemeyi öğrenmek
İnsan olarak düşüncelere sahip bir varlığız. Bu, bizi biz yapan en önemli şeylerden biri. Ancak zaman zaman düşüncelerimizle ilişki biçimimiz bize problem de yaratabilir. Gelin nasıl olduğuna birlikte bakalım.
Kontrol kimde?
Gün içinde zihnimize bir çok düşünce gelir. Çoğu zaman onları fark etmeyiz bile. Ancak özellikle fırtına anlarında düşüncelerimiz bizi kontrol etmeyi isteyebilir. Tıpkı fırtına anında hoparlörlerden duyduğunuz uyarı anonslarının size neyi yapmanız ve neyi yapmamanız gerektiğini söylediği gibi. Böyle bir anda kontrolü, hoparlörü yönlendiren kişiye devretmiş oluruz…
Şimdiki durumumuzda zihnimizdeki hoparlörler COVID-19’a dair yararlı öneriler de verebilir, ancak problem bu önerilerin hoparlörlerden (zihnimizden) gelen sesler olduğunu unuttuğumuz zaman ortaya çıkar: Düşüncelerimizi gerçekle eş tuttuğumuzda ya onların her önerdiğini yapmaya (ör. hemen sosyal medyaya veya TV’ye koşmak ve salgın haberlerini takip etmek) ya da felaket haberleri verdiklerinde kulaklarımızı kapatmaya (ör. dizi izlemek, yemek yemek, çevremizdekilerden rahatlatıcı sözler aramak vb.) başlarız.

Eğer dikkatli bakarsanız bu düşüncelerin hiçbirinin tümüyle yanlış ya da doğru olmadığını görürsünüz. Bu yüzden zaman zaman bu düşünceleri mutlak gerçeklermiş gibi görmemiz ve kontrolü onların eline vermemiz beklenebilir bir şeydir. Ancak böyle durumlar, hayat yolumuzdan sapma ihtimalimizin yükseldiği anlara işaret eder. Bu yüzden yolumuza tekrar dönebilmemize yardımcı olabilecek aşağıdaki yöntemleri uygulayabilirsiniz.

Bu uygulamayı gün içerisinde başka şekillerde de yapabilirsiniz. Örneğin, yanınızda kâğıt kalem olmadığı bir anda sürüklenmeye başladığınızı fark ederseniz kendi kendinize “yine konuşmaya başladı COVID-19 hoparlörleri!” şeklinde söyleyebilirsiniz. Hatta o anda zihninize gelen düşünceyi mekanik bir hoparlör sesiyle tekrar etmeniz de benzer bir etki sağlayabilir. Unutmayın, burada amaç düşüncelerden kurtulmak değil, daha ziyade onların hayatımız yani davranışlarımız üzerindeki etkilerini azaltmaktır.
5. Yolunuza geri dönmek
Karanlık bir yolda, şimşeklerin ve fırtınanın ortasında kaybolmuş hissediyor, yol almakta zorluk yaşıyor olabilirsiniz. Böyle anlarda fırtınada sürüklenmeden, duygu ve düşüncelerinizle beraberce nasıl yol alabileceğinizi gösteren kolay uygulanabilir bir kaç yöntem öğrendiniz. Şimdi ise hayattaki yönümüzü nasıl tekrar bulabileceğimize odaklanacağız. 
Fırtınada kaybettiğimiz yolumuza dönmemizde ihtiyacımız olan en önemli şey, hayat yolunu yürümemizdeki amaçlarımızı fark etmektir. Burada kastedilen; günlük hedeflerimizden ötesinde, hayatımızı anlamlı kılacak ya da zenginleştirecek, kalbimizin derinliklerinde yer verdiğimiz ilkelerimizdir. Hayatımızın başından sonuna yürüdüğümüz yollara amaçlarımız diyebiliriz. Bunları keşfetmeniz/hatırlamanız adına aşağıdaki bölüme bir süre vakit ayırın.

Fırtınada yolunuzu kaybettiğiniz ya da yolunuzdan saptığınızı farkettiğiniz anlarda lütfen yukarıdaki cevaplarınızı hatırlayın ve bir sonraki bölümde olduğu gibi harekete geçin.
6. Harekete geçmek
Tüm bu fırtınanın ortasında kontrol edebileceğimiz tek şey kendi davranışlarımızdır. Önemli olan, gün sonunda neleri yapmış olduğumuz ve ne yönde harekete geçtiğimiz olacak. Siz de yukarıda hangi yollarda yürümek istediğinizi not etmiştiniz. Şimdi sizden istediğimiz, tercih ettiğiniz ilkeleriniz doğrultusunda, bu zor günlerde günlük hayatınızda fark yaratacak neler yapabileceğini belirlemeniz. Takip eden sayfada bunu uygulamanız için size yardımcı olacak bir şablon bulacaksınız.
Lütfen bu tabloyu yalnızca kendi ilkelerinize göre doldurun.


7. Yola devam etmek
Yolumuz uzun. Bu fırtınanın ne kadar süreceğini ve yolda nelerle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Bizi yoldan çıkartan bir çok şey olacak. Sürecin sonunda en önemli şey hayatımızı ne kadar amaçlarımız doğrultusunda yaşadığımız ya da ne kadar kendimizi fırtınaya kaptırdığımız. Bu farkı gözlemlemeniz için faydalı olabilecek bir uygulama, her gün veya mümkün olduğunca sık amaçlarınız doğrultusunda yaptıklarınızı kaydetmek olacaktır. Aşağıdaki form bunu yapmanıza yardımcı olacak.

 

Bu kılavuz; Bağlamsal Bilimler ve Psikoterapiler Derneği tarafından hazırlanmıştır ve baglamsalbilimler.org internet sayfasında yayınlanmıştır.
Psikoloji
Etiketler
corona
coronavirus
korona
koronavirüs
covid19