Nâzım Hikmet’ten mimarlık üzerine notlar

“Çağdaş mimari sosyalizm şartlarında hangi yönde gelişecek? Hayal ediyorum. Dediğim gibi; bu, binaların yeşillik içerisinde yüzeceği çeşitli yapı gruplarının mimarisi olacak. Binayı kurarken mimarlar, balkona layık olduğu önemi verecektir ve insanların bu balkonları küçük ama gerçek bir bahçeye çevirebilmesi için binaları ona göre tasarlayacaklardır. Bu bahçelerin insanlarda özel mülkiyet duygusuna neden olmayacağını düşünüyorum. Tam tersine, şahsi zevkler, en kapsamlı gelişme için bütün olanakları sadece komünizmde elde eder.”

Nâzım Hikmet, Sovyetler Birliği’nde yaşadığı yıllarda (1951-1963) şiirlerin yanı sıra farklı Sovyet yayın organlarına birçok makale de kaleme almıştır. Bunlardan bir tanesi de Nâzım’ın 1933-1992 yılları arasında yayın hayatını sürdüren “Arhitektura SSSR” (SSCB Mimarlığı) dergisi için yazdığı “Ya meçtayu…” (Hayal ediyorum…) başlıklı makalesidir.(2) SSCB Bakanlar Kurulu’nun İnşaat İşlerinden Sorumlu Devlet Komitesi bünyesindeki Sivil İnşaat ve Mimarlık Devlet Komitesi ile SSCB Mimarlar Birliği’nin aylık yayın organının 1960 yılına ait 11 no’lu sayısında basılan bu makale, Nâzım’ın mimarlık üzerine görüşlerini ortaya koymaktadır. Tam metnini sunduğumuz aşağıdaki yazısı, Rusçadan dilimize emekli Albay Necdet Doluel tarafından çevrilmiştir. Dipnot ve ara başlıklar bize aittir.
Nâzım Hikmet’in mimari ve şehircilikle ilgili başka görüşlerini de içeren Türkiye’de yayımlanmamış yazılarından hareketle hazırladığımız “Bilinmeyen Yazıları ve Belgelerle Nâzım Hikmet’in Orta Asya Seyahati” başlıklı makale, bu ayki Toplumsal Tarih dergisinde çıkmıştır. Bu yazıyla birlikte değerlendirilmesi Nâzım’ın fikirlerini tamamlaması ve derinleştirmesi açısından faydalı olacaktır.

 

Hayal ediyorum…

(Yazarın Mimarlık Üzerine Notları)

Nâzım Hikmet

Dünya Barış Konseyi üyesi, Uluslararası Barış Ödülü sahibi

 

Mimari üzerine tamamen profesyonel olmayan düşüncelerimi ve hayallerimi paylaşabilme imkânı verdikleri için “Arhitektura SSSR” [SSCB Mimarlığı] dergisi yayın kuruluna teşekkür ediyorum.

Ben, yazarım ve mesleğimin doğası gereği mimariyle aramda kan bağı var. İster müzik, ister resim, isterse de edebiyat olsun, her türlü sanat eserinin temelinde mimari düşünüş ve kompozisyon ilkesi yatar.

 

“Mimarlık, öncelikle bir plan, bir yapı grubudur”

Ben komünistim ve mimarinin sadece komünizmde tüm cazibe ve yararlılığıyla kendini gösterebileceğini kıvançla düşünüyorum. Çünkü mimarlık, öncelikle bir plan, bir yapı grubudur. Komünizmde bütün şehirler, büyük bir senfoni gibi yekpare bir sanatsal tasarım tarafından oluşturulacak.

Hazırlayan: Dr. Mehmet PERİNÇEK
İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü

Yazının devamını Bilim ve Ütopya'nın Mayıs 2017 sayısında bulabilirsiniz.

Etiketler
Nazım Hikmet