Tabanında bulundurduğu fay sistemleriyle, beklenen büyük İstanbul Depremi’nin nedeni olacak olan Marmara Denizi, ısrarla yapılması planlanan Kanal İstanbul ve 2021 yılının yaz aylarında deniz salyası (müsilaj) istilasına uğraması nedeniyle gündemdeki yerini hep koruyor. Marmara Denizi’nin önceleri bir göl durumundayken, boğazlar yoluyla Ege üzerinden Akdeniz ve Karadeniz’le irtibatlanması, giderek bir iç deniz halini alması geçirdiği jeolojik süreçler sonunda gerçekleşmiş. Bu süreç; göl halinden, kara haline, sonra tekrar göl haline ve nihayetinde deniz haline dönüş şeklinde birbirini izlemiş.
Günümüzde Marmara Denizi; Asya ve Avrupa kıtaları arasında yer alan, Çanakkale Boğazı ile Ege Denizi’yle, İstanbul Boğazı ile Karadeniz'le bağlantılı olan bir iç deniz. Yüzölçümü 11.350 kilometrekare. Kuzey-güney doğrultusunda en geniş yeri 80, doğu-batı doğrultusunda en uzun yeri 280 kilometre. Bu kocaman iç deniz, kıyılarının tamamı sadece bir ülkenin sınırları içinde olan dünyadaki tek örnek.
Son Buzul Çağında göl halinde olan Marmara Denizi, jeolojik olarak Miyosen Denizi’nin Sarmasiyen döneminden bir kalıntı olup, kıtasal kabuk üzerinde yer alıyor.
Yazının devamı Bilim ve Ütopya dergisinin Mart 2022 Antik Mısır'dan Mars'a UZAY SERÜVENİ kapak dosyasında!