Görsel: Pablo Carlos BUDASSİ
Yazar: Anshool DESHMUKH
Çeviri: Mustafa CEREN
İnsanlık olarak yeryüzü sahnesinde yüzbinlerce yıl önce yerimizi aldık ve o gün bugündür gökyüzüne sürekli sorgulayıcı gözlerle ve ilgiyle bakıyoruz. Yeri geldiğinde bize kılavuzluk etmesi için yıldızlara başvurduk. Yıldızları gözlemlemeye başlamamızla birlikte insanlığın tanıklık edebileceği en ilginç keşiflere imzamızı attık. Bu da bizim kendi varoluşumuzu ve bizzat şimdi bulunduğumuz zamana kadar nasıl olageldiğimizi sorgulamamızı sağladı.
İşte bu yolculuk 14 milyar yıl önce Büyük Patlama, evrenin sıcak, yoğun bir madde ve enerji denizinden ortaya çıkmasına neden olduğunda başladı. Evren genişlemeye başlayıp soğudukça bu yoğun madde ve enerjiler sayesinde galaksiler, yıldızlar, gezegenler ve en sonunda yaşam meydana gelmiş oldu.
Yukarıdaki görselde, Pablo Carlos Buddassi Doğanın Sarmalı adı verilen yolculuğun kademelerini çok detaylı bir şekilde gösteriyor. Bu illüstrasyonda, evrenin başlangıcından beri Dünya’nın içinden geçtiği çeşitli jeolojik dönemler resmediliyor.
Dünyanın Evrimsel Çizelgesi
Büyük Patlama’dan önce ne olup bittiği hakkında pek bir şey bilmesek de, Büyük Patlama’nın kendisinin evrensel fizik yasalarına ve maddeyi oluşturan kimyasal elementlere yol açan bir dizi olayı başlattığını biliyoruz. Dünyanın nasıl meydana geldiği ve akabinde yaşamın nasıl ortaya çıktığı gibi sorular bizi zaman ve zamanın getirdiği değişimlere yönelik senaryolar üretmeye sürüklüyor.
Şimdi, evrendeki yolculuğumuzun izini sürmek için Büyük Patlama’dan sonra neler olduğuna bakalım.
Büyük Patlama ve Hadean Eonu
Büyük Patlama bugünkü haliyle bildiğimiz ve elementleri, temel güçleri, yıldızları ve gezegenleri de içeren evrenin oluşmasını sağladı. Hidrojenin ve ısının muhteşem büyüklükteki yayılımları evrenin başlangıç evreleri üzerinde büyük bir etki bıraktı.
Hadean Eonu olarak bilinen zaman zarfı boyunca Güneş Sistemi’miz devasa bir gaz ve toz bulutu içinde oluştu. Güneşin yerçekimi etkisi Dünya’yı ve diğer gezegenleri yaratacak olan uzay parçacıklarını bir araya getirdi, fakat bunların son halini almaları çok uzun zaman sürecekti.
Oluşum tarihinin ilk 800 milyon yılı içinde, henüz tam olarak belirlenemeyen bir zamanda, Dünya’nın yüzeyi sıvı olmaktan çıkıp katılaştı.
Arkeen Eonu (4 – 2.5 milyar yıl önce)
Dünya oluşur oluşmaz son derece sıcak bir yüzeye sahipti. Bundan sonraki dönem dünyanın çok büyük seviyede soğumasına tanıklık etti. Bu soğumayla birlikte okyanuslar ve kıtaların meydana gelmesinin yanı sıra ilk defa kayalar da oluşmuştur.
Arkeen Eonu’nun erken zamanlarında aynı zamanda dünyada yaşam başlamıştır. Bununla birlikte keşfedilen en eski fosiller de bu döneme denk gelir ve hemen hemen 3.5 milyar yıl öncesine tarihlendirilir. Bu fosiller korunmuş ve küçük mikroorganizmalardan oluşur.
Paleoproterozoik Zaman (2.5 – 1.6 milyar yıl önce)
Proterozoik Zamanın ilk kısmı olan ve Paleoproterozoik Zaman diye adlandırılan bu dönem Dünya’nın jeolojik tarihinin en uzun zamanıdır. Bu zaman aralığında tektonik levhalar oluşmuş ve kıta gibi kara parçaları yer değiştirmiştir. Bu hareketlerle birlikte bugünkü haliyle bildiğimiz Dünya’nın oluşumunun başlangıcı söz konusudur.
Fotosentez yapabilen ilk canlılar olan siyanobakteriler de bu zamanda ortaya çıkmıştır. Bu organizmaların fotosentez yapmalarıyla atmosferdeki oksijen düzeyinde hızlı bir yükseliş sağlanmıştır. Bu durum Büyük Oksidasyon Olayı olarak bilinir. Bu olay birçok anaerobik bakteri gruplarını öldürmüştür fakat çok hücreli canlı yaşamının önünü açıp çoğalmasını sağlamıştır.
Mesoproterozoik Zaman (1.6 – 1 billion years ago)
Mesoproterozoik Zaman Dünya tarihinin Sakin Zaman olarak bilinen kısmında oluşmuştur. Bu şekilde isimlendirilmesinin sebebi geniş çaplı bir jeokimyasal faaliyetin olmaması ve okyanustaki karbon rezervlerinin nispeten durağan olmasından ötürüdür.
Fakat bu zaman aralığı süperkıtaların ayrılmasına ve yeni kıtaların oluşmasına tanıklık etmiştir. Bu dönem ayrıca organizmalar arasında bilinen ilk eşeyli üremeye ve çok hücreli organizmaların ve yeşil bitkilerin oluşumuna denk gelmektedir.
Neoproterozoik Zaman (1 milyar– 542 milyon yıl önce)
Neoproterozoik Devir Dünya tarihin en ilginç dönemlerinden biri olabilir. Bunun sebebi de bu devrin evrimsel tarih üzerinde çok etkili olan iki farklı olaya tanıklık etmesidir. Bunların bir ucunda ağırlıklı olarak mikrobiyal yaşamın baskın olduğu koca bir üç milyar kadar yılın sona ermesi dururken ve diğer tarafta da da sıradışı çeşitliliğe sahip çok hücreli organizmalarla modern biyosferin başlangıcı duruyor.
Bu devirde Dünya Kriyojen Dönem olarak bilinen çok sert buzullaşmalara tanıklık etmiştir. Kartopu Dünya olarak da bilinen ilk buz çağı da bu devre denk gelmektedir.
Neoproterozoik Devir ayrıca ozon tabakasının oluşumunu ve çok hücreli organizmaların yaşamının ortaya çıkışına da şahitlik etmiştir. Bu organizmalara örnek olarak trilobitler ve arkeosiyatidleri içeren sert kabuklu hayvanlar verilebilir.
Paleozoik Zaman (541 milyon– 252 milyon yıl önce)
Bu devir en çok, Dünya’daki canlı nüfusu patlamasının yaşandığı zaman aralığına denk gelmesi özelliğiyle bilinir. Hayvanlar aleminin tarihi için çok önemli olan iki kritik olay bu devirde yaşanmıştır. Bunlardan ilki devrin başlarına denk gelen ve Kambriyen Patlaması olarak bilinen ve muazzam ölçüde çok hücreli hayvanların ortaya çıkışıdır. Diğeri de bu devrin başlangıcından birkaç milyon yıl sonra neredeyse yaşayan tüm canlıların atasının ortaya çıkmasıdır.
Paleozoik devrin sonuna doğru, yaşam tarihinin en büyük yok oluşu meydana geldi. Bu yok oluşta denizleri ve okyanusları da içeren tüm sucul yaşamdaki organizmaların % 96’sı ve karasal yaşamın da % 70’i yok oluşla sonuçlanmıştır. Bu yaşamsal çoğalım ve yok oluş arasında, hayvanlar, mantarlar ve bitkiler karasal dünyayı ele ele geçirirken böcekler de ilk kanat çırpışlarıyla sürekli karasal hayatın ötesine geçtiler.
Mezozoik Zaman (252 milyon – 66 milyon yıl önce)
Mezozoik Zaman tam anlamıyla sürüngenlerin dönemiydi. Dinozorlar, timsahlar ve teruzor denilen uçan sürüngenler hem karayı hem havada hüküm sürüyorlardı. Bu zaman aralığı kendi içinde 3 farklı döneme de ayrılabilir:
- Triyas (252’den 201.3 milyon yıla kadar)
- Jura (201.3’den 145 milyon yıla kadar)
- Kretase (145’den 66 milyon yıla kadar)
Dinozorların ortaya çıkışı Triyas Dönemin sonlarına doğru başladı. Bilinen en erken dinozorların birinin fosili, iki-ayaklı bir hepçil olan Eoraptor hemen hemen bir metre boyundaydı ve bu döneme tarihlendirilmiştir.
Bilim insanları Eoraptor ve onunla aynı zamanda yaşamış ve bugünlerde keşfedilmeye devam eden bazı dinozorların Jura Dönemi’nde dünyada egemen olan ve gayet iyi araştırılmış olan birtakım dinozorlara evrimleştiğini düşünüyorlar. Bu dinozorlar ayrıca Kretase Dönemi’nde de varlıklarını sürdürüp çoğalmaya devam etmiştir. Fakat, dinozorların egemen olduğu bu dönem Chicxulub adı verilen bir meteorun Meksika’nın kıyısına çarpmasıyla sona ermiştir.
Senozoik Zaman (66 milyon –Günümüz)
Dinozorların baskın olduğu dönemin sona ermesinden sonra Senozoik Zaman, doğal bitki örtüsünün ve canlı çeşitliliğinin hayatta kalabilmesi için geniş çaplı adaptasyonlara tanıklık etmiştir. Senozoik’te oluşan bitkiler ve hayvanlar bugünkü dünyada göründüklerine benzemektedirler.
Günümüz memelilerinin, amfibilerinin, kuşlarının ve sürüngenlerinin en erken formları Senozoik zamana kadar götürülebilir. İnsanlık tarihi tümüyle bu zaman aralığında olagelmiştir ve kuyruksuz maymunlar da evrimsel baskıyla günümüz insanı olan Homo Sapiens’in oluşumuna el vermiştir.
Dünyanın kendi evrimsel çizelgesiyle kıyaslandığında, insanlık tarihi muazzam miktarda ve büyük bir hızla yükselmeye başlamıştır. İnsanlık olarak yaptığımız ilk taş aletlerden ve Krallar Çağı’ndan modern teknolojilerle donatılmış beton cangıllara gelene kadar şöyle bir göz attığımızda kulağa upuzun bir yolculuk gibi gelebilir fakat insanlık soyundan önce gelenleri düşündüğümüzde kendi tarihimiz devede kulaktır, ufak bir göz kırpmasından ibarettir.
Editör Notu: Bu makalenin önceki versiyonu başlıktaki grafikten hatalı alıntılara kadar birtakım hatalar içeriyordu ve yayımlanmasından bu yana bu düzeltmeler adına güncellenmiştir.
Çevirmen Notu: Türkçe jeolojik sınıflandırmalara ilişkin terimler metnin orijinal diline tam karşılık gelmediğinden kimi yerlerde zaman birimleri birbirinin yerine kullanılmıştır.
Visual Capitalist's Creator Program, Erişim: 27 Nisan 2022