COVİD-19 salgını dünyaya, insan sağlığının artık karar vericilerin tek birincil hedefi olamayacağını, ancak insanların, diğer hayvanların, bitkilerin ve çevrenin sağlığının önemini kabul ederek, bunların mikroplarla birbirine bağlı, birbirine bağlantılı olduğunu, sağlığı bir sistem olarak ele almamız gerektiğini açıkça gösterdi.
-Ilaira Capua, DVM PhD
Birkaç yıl gibi kısa bir zaman önce, COVİD-19 virüsü tüm dünyayı etkisi altına aldı. 2002–2003'te SARS'ta ve 2012’de MERS’te olduğu gibi bu virüs de hayvanlardan insanlara yayılarak kendini gösterdi. Hükümetlerin acil müdahalelerine rağmen bu virüs, 6 milyondan fazla insanın ölümüne, çoğu ülkede ekonomik krizlere ve bunun sonucu olarak yetersiz beslenmeye, üst solunum yollarında kalıcı hasarlara, küresel anlamda bir işsizliğe sebep oldu. Bu büyük kayıplar bize şunu gösterdi; yeterli ve bütüncül bir halk sağlığı programlarına sahip değiliz. Bu bağlamda, elinizde yer alan bu çalışmanın asıl konusunu oluşturan “Tek Sağlık” perspektifi, insan sağlığının insan, hayvan ve çevre ile karşılıklı ilişkiler çerçevesinde, disiplinler arası bir çalışma ile mümkün kılınabileceğini kanıtlarıyla gözler önüne sermektedir.
“Tek Sağlık” yaklaşımı, insanların ve diğer hayvanların aynı gezegeni hatta aynı evi ve aynı çevresel zorlukları, enfeksiyonları, sağlığın tüm yönlerini paylaştığı varsayımını desteklediği için bugünkü vakaların anlamlandırılması ve iyileştirilmesi bakımından çok daha büyük önem taşımaktadır.
Değerli okuyucular, geçmişten günümüze sürekli artan nüfus ve buna bağlı ihtiyaçlar, bilimsel gelişmeleri hızlandırmış ve bu süreç sosyal, kültürel ve ekonomik değişiklikleri de beraberinde getiren sanayi devrimleriyle sonuçlanmıştır. Sanayi devriminin ilk aşamasında yer alan hastalıklardan korunmaya yönelik aşı ve antibiyotik çalışmalarının yerini artık son aşamayı yaşadığımız bu dönemde, nanoteknoloji ve yapay zekâ almıştır. Dolayısıyla küresel sorunların çözümünde koruyucu tedbirlerin yerini önleyici tedbirlerin alması artık bir zorunluluk haline gelmektedir.
Kavram olarak sağlığın dış sınırlarının yaklaşımı içine yerleşmemiş olsa da sağlık da günümüzde sadece klinikten daha fazlası olarak kabul edilmektedir. “Tek Sağlık” yaklaşımı içinde kırsal kalkınma, nüfus dinamikleri, antropoloji (yerli insanlara odaklanma bakımından), kentleşme, endüstrileşme vb. ile ilgili araştırmaları içeren sosyal bilimler de kendisine yer edinmektedir. Bununla birlikte, ekoloji, tarım sistemleri, gıda güvenliği gibi hâlihazırda daha köklü unsurlarla birlikte sosyal bilimleri de dâhil etmek, “Tek Sağlık” perspektifini daha iyi tanımlamamıza ve anlamamıza yardımcı olacaktır.
“Tek Sağlık” düşüncesi aynı zamanda, yerel, ulusal ve küresel düzeyde veteriner hekimlik ve diğer disiplinler arası çalışmaların zorunluluğuna dikkat çekmektedir. “Tek Sağlığın” tanımlanan bireysel seviye, popülasyon seviyesi ve ekosistem seviyesi olduğu göz önüne alındığında disiplinler arası çalışmaların yanı sıra hükümetler arası kuruluşlar tarafından da desteklenmesi, bu konuda ortak çalışmaların yapılması ve çalışmaların maddi yönden de desteklemesi gerektiği geçtiğimiz dönemlerde yaşadığımız salgın günlerinden de anlaşılmış bulunmaktadır.
Bugünün ve geleceğin mihenk taşı olarak gördüğümüz sağlık konusunda, “karmaşık sağlık sorunlarının” çözümü noktasında bu konunun sizlere ulaşması için bizimle en baştan beri iş birliği yapan, görüşmelerin yapılmasında ve çalışmanın organizasyonunda çok büyük emeği geçen, bilgilendirmelerde bulunan birlikte çalışmaktan ve tanımaktan çok mutlu olduğumuz Dr. Öğr. Üyesi Rüştü TAŞTAN’a emekleri için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ve son olarak bu çalışmaya katkılarını sunan ve emeği geçen diğer saygı değer hocalarımız olan, Prof. Dr. Ayşen GARGILI KELEŞ’e, Prof. Dr. Dilek ARSOY’a, Doç. Dr. Şeyda Cengiz’e, Dr. Öğr. Üyesi Burcu KÜÇÜK BİÇER’e, Veteriner Hekim Adnan SERPEN’e ve Dr. Veteriner Hekim Gürbüz ERTÜRK’e Bilim ve Ütopya ailesi adına teşekkür ederiz.
Bu çalışmanın, “Tek Sağlık” konusunda gerek yetkili organlar gerekse tüm akademisyenler, öğrenciler ve okuyucular açısından boşluğu doldurarak, insan sağlığı konusunda bir farkındalık yaratacağına inanıyoruz.
“Bilmek yetmez; uygulamalıyız, istemek yeterli değil; yapmalıyız.”