Bilim uğraşında neyin, kime, ne ilham vereceği hiç belli olmaz!
2013 senesinde Boğaziçi Üniversitesi’nin 150. Yıl Etkinlikleri kapsamında bir dizi konferans düzenlenmişti. Bunlardan bir tanesi değerli Nobelli kozmolog Alex Filippenko‘nun konferansıydı. Sunumu iş ilanı gibi, küçük bir gazete küpürü ile başlıyordu. Küpürün başlığı ise ilginçti: "Cosmetology"; yani kozmetoloji; yani cildi güzelleştirme bilimi. Filippenko konuşmasına “nasıl da çok alakasız iki şey” olduklarını vurgulayarak giriş yaptı."Kozmolog olduğumu söylediğimde zaman zaman kozmetolog ile karıştırılabiliyorum." gibi şakalarla devam etti. O esnada güldük geçtik. Fakat sonradan farkettim ki; belli ki, Filippenko hiç yüzüne bakım maskesi yaptırmamıştı!
Eğer yaptırmış olsaydı, kozmetik ürünlerin gerçekten de kozmoloji ile ortak bazı etkilere sahip olabileceğini farkederdi. Benim farkedişim nasıl oldu anlatayım:
Aslında hiç karmaşık değil. Yüzüme maske sürdüm, kurudu, yüzüm gerildi. Maskeler mikro seviyede işe yarıyor olabilir: temizliyor, yağ asit baz dengesini koruyor, vitamin sağlıyor vs. Fakat bence maskelerin esas alınıp satılma işlevi "işe yarıyor" hissi vermeleri. O his de kuruyan sıvının yüzü germesi sonucu oluşuyor. İlginç olan ise yüzün tek bir yöne doğru değil, her yöne doğru geriliyor hissi vermesi. Çünkü kuruma yüzün her noktasında oluyor. Tıpkı evrenin genişlemesi gibi! Yüzdeki sıvının kuruması, yüzün sağından soluna ya da aşağısından yukarıya doğru değil de, yüzün kesit alınan her birim alanında çok küçük birer dışa doğru vektörel akış ifade eder. Evren de bu şekilde genişler; evrenin genişlemesinde bir yön yoktur; evrendeki tüm noktalar birbirinden uzaklaşmaktadır. ("Bigbang işte tam şu noktada olmuştu, oradan beri geldi her şey hep" diyemiyoruz; evrenin merkezi yok.) Evrenin genişlemesinin hızı sabit değil, artmakta. Alex Filippenko ve ekibi tam da bu ivmeyi ortaya çıkardıkları için Nobel’e layık görülmüştü. Yüzün gerilmesi ise ivmelenmiyor, mazallah.
Tabii ki maske sürülmüş yüz, sonlu ve kapalı bir sistem; tekdüze değil; yani evrenle alakası yok.
Küçük bir tavsiye: Maskeyi daha ince bir tabakadan kalına doğru sürerek ya da başka bir yöntemle bu kurumaya bir yön kazandırabiliriz. Böylece yüzün yerçekimine karşı koyduğu hissini daha iyi elde ederiz. Bu fikir de benden yüz maskecilerine armağan olsun; bedava bir fizikçi hizmeti.
Haykırabilsem ve dinletebilsem: Daha çok kadın bilimle uğraşsın. Merak etsin, teşvik edilsin, takdir edilsin, desteklensin, bilsin, bildirsin, diğer kadınları özendirsin... Başta söylediğim gibi, bilim uğraşında neyin, kime, ne ilham vereceği hiç belli olmaz!