Ulu Han Ata Bitiği diğer adı ile Ulu Han Ata Kitabı Türklerin ilk babasının yani Türk ırkına mensup ilk kişi olan Ulu Ay Ata’nın yaradılışını anlatmaktadır. Ayrıca ikinci olarak yaratılan ilk Türk kadını ve annesi Ulu Ay Ana’yı da anlatmaktadır. Özellikle belirtmek gerekir ki Ulu Ata Han Bitiği, anlatılanlara göre ilk Türk insanları olan Ulu Han Ay Ata ve Ulu Ay Ana’yı anlatan kitabın adıdır.
Çok eski zamanlarda bir gün aşırı şekilde yağan yağmur, Ulu Kara Dağ denilen yerde bulunan mağaraya bol miktarda balçık getirir. Balçık, mağara içinde insana benzeyen kalıpları doldurur. Su ile toprak bir süre bu kalıpta kalır. Yaz olduğundan hava sıcaktır. Mağaraya esen rüzgârın da etkisiyle dört unsur birleşir ve dokuz ay sonra toprak, canlanıp insan olur. Yani Ulu Ay Ata olur. İşte Ulu Han Ata Bitiği kitabına göre Türk ırkının ilk kişisi budur. Kırk yıl sonra Ay-va / Ay Ana aynı şekilde yaratılır. Ulu Ay Ata ile Ulu Ay Ana evlenirler. Çocukları olur. Onlar da evlenirler. Böylece Türklük dünya üzerindeki yerini alır. Ulu Han Ata Bitiği, bu olay zincirini anlatan kitabın adıdır.
Konunun bir başka ilgi çekici yönü ise İslamiyet öncesi konuları anlatan Ulu Han Ata Bitiği’nin bazı konularda İslamiyet ile birebir uyumudur. Kur’an’da ilk insanın yani Hz. Âdem’in çamurdan / balçıktan yaratıldığı, Hz. Havva’nın da aynı maddeden var edildiği beyan edilmektedir. Bu beyanları dikkate aldığımızda Ulu Han Ata Bitiği’ndeki bilgiler gerçekten ilgi çekici duruma gelmektedir.
Mısır’da 1250 yılında Kıpçak Türkleri tarafından kurulan Kölemenler veya Memlükler tarafından kurulan devletin adı her ne kadar Mısır Memlük Devleti / Mısır Kölemen Devleti olarak bilinse de aslında o, ed-Devletü’t-Türkiyye yani Türk Devleti’dir. Nitekim Ebubekir bin Abdullah bin Aybek ed-Devâdârî’nin Kenzü’d-Dürer ve Cami’ü’l-Gureradlı eserinin 8. cildi ed-Dürre ez-zekiyye fî ahbâr ed-Devle et-Türkiyye, (Topkapı Sarayı, III. Ahmet Kütüphanesi, nr. 2932/84) başlığında kaleme alınmıştır.
Mısır Memlüklü Devleti zamanında Mısır’da, aslen Türk olan Seyfüddin Ebubekir bin Abdillah bin Aybek ed-Devâdârî adlı bir tarihçi (d. ? – 736/1336) yaşamıştır. Aybek ed-Devâdârî, hayatı boyunca babası Abdullah bin Aybek’in görevi dolayısıyla her zaman onunla birlikte gezmiştir. Dolaştığı yerlerde önemli eserleri elde etmiş veya görmüş, okumuş ve özetini çıkarıp eserine işlemiştir.
Okuyup eserine işlediği kitaplardan bir tanesi de muhtemelen Orhun Yazıtları’ndan önce Türkçe olarak kaleme alınmış Ulu Han Ata Bitiği’dir. Bu eserin özeti onun Dürerü’t-Ticân ve Gurerü Tevarihi’z-Zaman eserinin içerisinde yer almaktadır. Ayrıca Kenzü'd-Dürer'in muhtelif ciltlerinde Ulu Han Ata Bitiği kitabından ve konudan tekrar tekrar bahsetmektedir. Özellikle 7. ciltte (Şuhd en-nahl min kısmet felek Zuhal, el- müsemmâ: ed-Dürr el-matlûb fî ahbâr mülûk Devlet Benî Eyyûb, Topkapı Sarayı, III. Ahmet Kütüphanesi, nr. 2932/7) 218-237 sayfaları arasında konuyu ilaveleri ile tekrar kaleme almıştır. Bununla birlikte 8. ciltte (Zehr el-mürûc min kısmet felek el-Burûc, el- müsemmâ: ed-Dürre ez-zekiyye fî ahbâr ed-Devle et-Türkiyye, Topkapı Sarayı, III. Ahmet Kütüphanesi, nr. 2932/8) 114-224 sayfaları arasında konuyu özetlemiştir.
Ulu Han Ata Bitiği; bilinmeyen tarihte, muhtemelen 723 yılında yazılan Orhun Yazıtları’ndan çok önce, metin hâline getirilmiştir. Kitabın sahibi, muhtemelen Farsçadan Türkçeye çevireni de Sâsânî Hükümdarı Enûşirvân’ın (531-579) meşhur veziri Bozorgmihr bin el-Bahtikân’dır (ö. 580). Bütün bulardan anlaşıldığına göre kitap 580’den önce kaleme alınmıştır.
Aybek ed-Devâdârî’nin verdiği bilgilere göre Ulu Han Ata Bitiği H. 211 (826)’de Harunü’r-Reşid’in hekimbaşısı Cibrail bin Bahtişû tarafından Farsçadan da Arapçaya çevrilmiştir. Eser çevrilirken Ulu Ay Ata, Ulu Ay Ana, Kara Tağ ve Ay Atam, Altın Han, Kümüş Han, … gibi özel isimler Türkçe olarak bırakılmıştır. Burada verilen bilgilere göre Ulu Han Ata Bitiği, Türklerin en eski tarihi sayılan Orhun Yazıtları’ndan çok öncedir.
Belirleyebildiğimiz kadarıyla Ulu Han Ata Bitiği Kitabı’ndan şimdiye kadar bahseden tek kaynak kişi ed-Devletü’t-Türkiyye (Türk Devleti) döneminden Mısır’da yaşamış Aybek ed-Devâdârî’dir. Aybek ed-Devâdârî, Memlük tarihçisidir. Asıl adı, Seyfüddin Ebubekir b. Abdillah b. Aybek ed-Devâdârî’dir. Kahire’de doğmuştur ancak doğum tarihi bilinmemektedir. Ölümü 736/1336’dan sonradır. Hayatı hakkında bilinenler eserlerinde anlattıklarından ibarettir. Mehmed Fuad Köprülü onun Selçuklu hanedanından geldiğini söylemektedir.
Prof. Dr. Necati DEMİR
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Yazının tamamını Bilim ve Ütopya'nın haziran sayısında okuyabilirsiniz...