“Kulakkurdu” analizi: O şarkı aklınızdan neden çıkmıyor?

Dilinizden bir türlü düşmeyen, kafanızın içinde durmadan tekrarlayan o melodiyi bilirsiniz, değil mi? Bilim insanları bu durumun bu kadar bağımlılık yapmasının nedenini araştırıyor. Biz de “earworm” yani “kulakkurdu”nun gelecekteki modeli ve insanlar üzerindeki gelişimsel rolü hakkında, bu alandaki bir uzmanla konuştuk.

Dr. Kelly Jakubowski 5 yaşından beri keman çalıyor. Müzikten ve müzikal performanslardan hayatı boyunca hiç ayrılamamış.

Daha üniversitedeyken, beynin müzik dinlerken ne yaptığıyla ilgili sorular sormaya başlamış. Bugün ise, Dr. Jakubowski profesyonel hayatını müzik psikolojisi üzerine çalışarak geçiriyor; merak uyandıran kulakkurdu kavramı da çalışmalarından biri.

Kulakkurdu ya da bilimsel adlarıyla “istemsiz müzikal imgeler”, kafamızın içinde durmadan tekrarlayan ve genellikle değiştiremediğimiz melodilerdir.

Bu ilginç olgu ilk kez, kapsamlı bir bilimsel incelemeye alındı. Nedir bir melodiyi kulakkurdu yapan?

Toplumun kabul ettiği görüş, radyolarda veya diğer medya organlarında düzenli olarak çalan şarkıların kulakkurdu olduğu yönünde. Yapılan araştırmalara göre bu inanç doğru. Ancak bir şarkıyı sıkça duymanın yanında başka birçok faktör bu inatçı bağın oluşmasında rol oynuyor.

Londra Üniversitesi’nde gerçekleştirilen çalışmanın sonuçları Psychology of Aesthetics, Creativity, and the Arts dergisinde yayımlandı.

Ekip, tuhaf ama bir o kadar da ilgi çekici bu fenomenin temeline inmek için 2010-2013 yılları arasında yapılan, 3000 kişinin katıldığı ‘The Earwormery’ isimli bir anketin verilerini analiz etti.

Nedir kulakkurdunun sebebi?
Analiz sonucu en yaygın şarkılar sıralandı ve şarkıların yapıları incelendi. Kulakkurdu olarak tarif edilen ilk 100 şarkı alındı ve aynı döneme ve tarza ait, aynı derecede popüler 100 şarkı ile eşleştirildi. Şarkıların tümü eşleştirildiğinde araştırmacılar, eşleri ile birlikte şarkıların küçük bir bölümünü 83 istatistik özete, korpus temelli melodik özelliklerine ve otomatikleştirilmiş sınıflama tekniğine göre karşılaştırdı ve analiz etti.

Kulakkurdu melodilerinin ortak özellikler taşıdığına yönelik belirgin izler buldular.

Bu şarkıların paylaştıkları bir diğer özellik, şarkının ilk cümle öbeği içinde temponun giderek artması, ikinci öbekte ise temponun giderek azalması... Analizde üst sıralarda yer alan, Maroon 5 grubuna ait “Moves Like Jagger” adlı şarkının ilk notaları buna bir örnek.

En yaygın kulakkurdu olarak bildirilen şarkılar şunlar:

  1. Bad Romance – Lady Gaga
  2. Can’t Get You Out Of My Head – Kylie Minogue
  3. Don’t Stop Believing – Journey
  4. Somebody That I Used To Know – Gotye
  5. Moves Like Jagger – Maroon 5
  6. California Gurls – Katy Perry
  7. Bohemian Rhapsody – Queen
  8. Alejandro – Lady Gaga
  9. Poker Face – Lady Gaga

Kısacası, eğer bu şarkıları kafanızın içinde artık sizi çıldırtacak kadar tekrar ettiyseniz, yalnız değilsiniz. Sonuçlar, önümüzde çok daha ilgi çekici kapılar açıyor. Araştırmacılardan Dr. Jakubowski’nin konu hakkındaki sorulara yanıtları ise şöyle:

“Kulak-kurdu diseksiyonu”
Uzak bir gelecekte, otomatik olarak mükemmel ve sarsılmaz kulakkurtları yaratan bir algoritma oluşturulabilir mi?

Dr. Jakubowski: Bilgisayarların, gelecekte oldukça akılda kalıcı melodiler oluşturabilecek düzeyde olabileceklerini ve aynı şekilde benim üzerinde durduğum araştırmaların ve benzerlerinin, bilgisayarların bu melodileri nasıl oluşturacağı ile ilgili kurallar hakkında yardımcı olabileceğini düşünüyorum.

Fakat bence bir de insan faktörü var, ki bu yüzden bilgisayarlar hiçbir zaman yüzde yüz mükemmel kulakkurdu melodisini yaratabilecek düzeyde olamayacak. Yaptığımız analizden öğrendiğimize göre, kulakkurdu tecrübesi insandan insana değişiyor, bireyler arasında birçok farklılık bulunuyor. Keskin karakteristik özellikleri ve geçmişleri olan insanlar kulakkurdu oluşumuna diğerlerinden daha yatkın oluyor.

Ayrıca, herhangi bir bireye göre “mükemmel kulakkurdu”, diğer bireyinki ile aynı değil ve olmayacak da. Bu durum da ‘bilgisayarlı kulakkurdu oluşturucusu’ hayali önünde büyük bir engel olarak var olamaya devam edecek.

Bu çalışmayı sürdürmeyi planlıyor musunuz ve eğer öyleyse, planlarınız nelerdir?

Dr. Jakubowski: Evet, kulakkurdu tecrübesine katkısı olan bazı melodik özellikleri ortaya çıkardık. Şimdi ise harmonik yapısı, enstrümentasyonu veya sözler gibi, şarkıya ait diğer özellikleri incelemek istiyoruz.

Bizim çalışmamızın konu aldığı tempo ve ritim özellikleri, belli melodileri bu kadar akılda kalıcı kılanın ne olduğunu anlamamız yolunda belki de buzdağının görünen kısmı olabilir.

Kulakkurdu kavramı kültürlerarası bir fenomen midir? Eğer öyleyse, bu durum neye bağlı olarak gelişti?

Dr. Jakubowski: Lassi Liikkanen ile birlikte Twitter üzerinden, tüm dünyada 173 farklı bölgede paylaşılmış 80.000 tweeti inceledik. Bu durumun dünya üzerindeki çok farklı konumlarda oldukça yaygın bir fenomen olduğu ile ilgili bir makale yazdım.

Tahminlerimize göre kulakkurdunun gelişmesinin nedenlerinden biri, müziklerin uzun dönem hafızaya alınmasına yardım eden bir sağlamlaştırma metodu olması. Yazılı dilin olmadığı dönemlerde bilgiler bazen müzik yoluyla iletilirdi. Bundan dolayı, müzikal bilgilerin akılda kalmasını sağlayacak bir mekanizmanın geliştirilmesi oldukça büyük bir önem taşıyordu. Günümüzde ise, müzikle bu kadar önemli bilgiler iletmesek de, çocuklarımıza alfabeyi öğretmek gibi bazı durumlarda bu mekanizmayı kullanıyoruz aslında.

Kulakkurdu fenomeni, insan deneyimlerinin merak uyandıran taraflarından. Şüphesiz ki, bu konu hakkında yapılacak daha fazla araştırma, günümüz insan psikolojisini ve melodiyle olan yakın ilişkisini anlamamızda bize yeni kapılar açacak.

 

Yazan: Tim NEWMAN
Çeviri: Can SARIKAYA

Güncel Bilim