Anlamanın mutluluğu radikal olmakta saklı

Yazan
Emrah Maraşo
Bilim ve Ütopya Genel Yayın Yönetmeni
Yazının Okunma Süresi
3 dakika

Beynin ve bilincin ne olduğu ve nasıl tanımlanması gerektiği tartışılan konuların başında geliyor. Son yıllarda bu ayrılmaz ikiliye yönelik ilgi iyice arttı. Özellikle yapay zekanın hayatımızın merkezine doğru hızla ilerlediği çağımızda merak doruğa çıktı ve akıllı makinelerden zihin felsefesine kadar mesele farklı ama birbiriyle de ilişkili alanlara doğru uzandı. Biz bu sayımızda beyne ve bilince genel olarak canlılığın, özel olarak da homo sapiensin ve onun akrabalarının tarihi ve yaşamı içinden baktık. Hayvanlar aleminin bir parçası olan insanın ne oldu da beyni büyüdü ve bilinç dediğimiz olgu ortaya çıktı? Dilin ve konuşmanın, taş aletlerin kullanımının, ateşin ve et yemenin, inanç, sanat ve süslenmenin bu ortaya çıkıştaki rolü neydi? Süreç birbiri ardı sıra mı devam etti yoksa iç içe mi geçti? Bilinçli olan sadece homo sapiens miydi ve diğer homo cinslerinin özellikle de neandertallerin bilinci var mıydı, varsa nasıldı? Peki ya hayvanlar… Hor görülen ve küçümsenen, beyni ve bilinci yok diye üzeri çizilen yaşamdaşlarımız? Genel kanının aksine durumun hiç de sanıldığı gibi olmadığını sayfalarımızda okuyacaksınız ve ayrıcalıklı yalnızlığımızdan kısmen de olsa kurtulduğumuzu sevinçle karşılayacaksınız. Çünkü anlamanın mutluluğu sadece güncel gelişmeleri takip etmekten değil olguların kökenine inmekten geçiyor. Engels’in dediği gibi “radikal olmak şeyleri kökünden kavramaktır”. Bu bakımdan bilim en radikal anlama ve açıklama eylemidir. Beyin ve Bilinç sayımızın oldukça doyurucu olduğunu düşünüyoruz ancak geleceği de ihmal etmiyoruz. Beynin ve bilincin nereye gittiğine yönelik yorum ve tartışmalara dosyamızda yer verdik. Sizin de görüşlerinizi bize ulaştırmanızı bekleriz. Dosyamızın editörlüğünü Yazı Kurulu Üyemiz, sevgili hocam Prof. Dr. Erksin Savaş yaptı. Yoğun programı içinde nitelikli ve son derece doyurucu bir dosyanın ortaya çıkmasında titiz bir emek ortaya koydu. Kendisine ve katkı veren tüm yazarlarımıza teşekkür ederiz.
Beyin ve bilinç sonsuz bir alan. Arka kapağımızda yer verdiğimiz Amerikalı şair Emily Dickinson’ın şiirinde belirttiği gibi “beyin gökten geniştir” ancak beyni yine beynimiz ve bilincimizle açıklamaya çabalıyoruz. Sırlarıyla ve geleceğiyle insanlığın hikayesini size anlatıyoruz. Okurken umarız bu heyecanı paylaşırsınız.

“Demek ki evrim varmış”
Prof. Dr. Üstün Dökmen, alanında bilimi ve bilgiyi halka yayan en önemli bilim insanlarımızdan. Sanatın Hafızası sayfalarımızın editörü Meral Akçay, hocamızla çok geniş bir röportaj yaptı. Üstün Dökmen’in özellikle evrim kuramına ilişkin vurgusu oldukça önemliydi.
Keşke bilimsel gerçekleri ve doğa kanunlarını başımıza musibetler gelmeden anlayabilsek ancak ne yazık ki insanlık acı tecrübelerden sonra büyük hakikatleri kitlesel olarak kavrayabiliyor. Henüz tam olarak kavrama aşamasında da değiliz. Çocuklarımıza evrim gibi bilimsel yasaları öğreteceğimize okul öncesi için dini eğitim gibi akla, bilime ve vicdana aykırı bilimdışı kararlar alınabiliyor. Bu zihniyetle muasır medeniyet seviyesine çıkmak bir yana geriye düşüyoruz ve ülkenin gizilgüçlerine ve onun en büyüğü olan insani güçlerimize yazık oluyor. Ancak ah vah etmekle yetinmeyeceğiz. Bilimi ve aydınlanmayı tek başımıza kalsak dahi sonuna kadar savunmaya ve yaygınlaştırmaya, bu noktadan asla taviz vermemeye devam edeceğiz. Gerçekçiyiz ve umutsuz değiliz. Bilimin zaferi kesinlikle geri döndürülemez ancak bu kendiliğinden bir süreç değil. Bilim bizden ona ses olmayı bekliyor.
Ekonomik kriz kendini şiddetli bir şekilde hissettiriyor. Bu satırları yazarken matbaamızdan kağıt bulunamadığı haberlerini aldık. Dışa bağımlılığın ve sıcak para ekonomisinin acı sonuçlarını doğrudan yaşıyoruz. Çözüm değeri yaratanların ve üretenlerin emekçiler olduğunu ve bu değerin adil bölüşümünün halkçı-devletçi bir anlayıştan geçtiğini ortaya koymakta yatıyor. Ya kamuculuk ya serbest piyasacılık! Bunun ortası yok. Farkındayız, zor zamanlardan geçiyorsunuz. Fırtınalı dönemlerde bilime olan ihtiyaç çok daha fazla. Siz değerli okurumuzdan ricamız dergimize yıllık abone olarak destek olmanız. Ne kadar çok abonemiz olursa o kadar iyi!
Dosya dışında da merak uyandırıcı makaleler sizleri bekliyor olacak.
Yeni yılınız kutlu olsun…

Çiviyazısı