Furthwangen Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, düzenli olarak sabunlandığı halde yaygın ama zararsız bakterilerle dolup taşan sarı mutfak süngerleri dostumuz değil.
Araştırma, mutfak süngerlerinin santimetreküp başına 5,4x1010 hücre yoğunluğunda bakteriye ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Uzmanlara göre süngerler en az klozetler kadar “tehlikeli” çünkü besin çeşitliliği ve nem oranı, süngerleri bakteriler için vazgeçilmez yapan etkenlerin başında geliyor. Bu durumda evin bakteriyel açıdan en zengin noktası, sifon boşaltma tıpasından sonra mutfak süngerimiz!
Araştırmayı yürüten mikrobiyoloji uzmanı Markus Egert, Moraxella Osloensis adını verdikleri yaramaz bakterilerden korkmamakla birlikte tedbiri elden bırakmamanız gerektiğini söylüyor. Uzmanlara göre bir bulaşık süngerinden hastalanma ihtimalinizle, az pişmiş bir yemekten hastalanma ihtimaliniz aşağı yukarı aynı. Yani mutfak tezgâhından gelen kötü kokular, süngerinizle yolları ayırma zamanının kesin göstergesi.
2008’de ABD’de yapılan bir araştırmada, bulaşık makinesi, sabunlu kaynar su ya da mikrodalga fırın aracılığıyla temizlenen süngerlerdeki bazı bakteri, küf ve mantarlar yok olmuş fakat bakterilerden arınma oranı bir türlü yüzde 60’ı geçememiş. Buna karşın süngeri mikrodalga fırında kurutma yöntemi, sentetik, metalik ve kuru süngerlerin alev almaya yatkınlığı nedeniyle daha büyük bir endişe kaynağı haline gelmiş. Ayrıca gereğinden az ısının bakterilerin üremesi için ideal bir ortam yarattığı da gözlemlenmiş.
Norveç’teki uygulamalı araştırma enstitüsü Nofima’nın mikrobiyoloji uzmanı Solveig Langsrud süngerlerle ilgili tavsiyelerini şöyle sıralıyor:
“Süngeri yemek artıklarını sıyırmak için kullanmayın; taze et sularından, sebze ve meyve posalarından uzak tutun. Bunları temizlemek için kâğıt havluları tercih edin. Ayrıca tabakları ve tezgâhı temizlemek için ayrı süngerleriniz olsun.”
Bakterilerin kuru ortamlarda üreyemediğini hatırlatan Dr. Langsrud süngerlerin mutlaka kurutulması gerektiğini söyleyerek şunları ekliyor: “Bazı bakteriler yiyecek artıklarının içinde saklanarak kuruma tehlikesini atlatabilir ve bu şekilde onları yenmeniz imkânsız olacaktır.”
Bu da bizi Dr. Langsrud’un en önemli ve son tavsiyesine getiriyor: “Siz en iyisi haftada bir süngerinizi değiştirin.”
Hatta ağır bir hastalıkla savaşılan evlerde süngerler gün aşırı bile değiştirebilirmiş, zira bir evin bakteriyel açıdan en zengin noktalarından biri mutfak süngeriymiş. Bir sonraki market alışverişinizde “suyu emmeyen, hızlı kuruyan ve dış yüzeyi ince olan” süngerlere bir daha göz atın isterseniz.
Kaynak: http://kurious.ku.edu.tr/tr/haberler/dost-degilmisiz