devrim

Burjuvazinin ilk büyük şiddeti: İngiliz Devrimi

İlericilik kavramı ahlaki bir onaydan ziyade 16. ve 17. yüzyıllarda var olan seçenekler arasında üretim ilişkilerini ve üretici güçleri geliştiren, daha iyi ve eşitlikçi bir topluma doğru ilerlemenin nesnel yolunu açan bir sisteme işaret ediyordu. Bu sistemin sahiplerinin, küçük mülk sahibi köylüye yönelik tasfiyesi ve halka yönelik zorbaca uygulamaları bir yana gelişmenin doğrultusu ekonominin merkezileşmesine ve üretimin büyümesine doğruydu.

Algoritma/Yapay Zekâ üzerine 12 tez

İnsanlık bilim ve teknolojide iki büyük dönüşümün eşiğinde. Birinci dönüşüm uzaydaki bilimsel çalışmalar. Uzay deyip geçmeyin. Meselenin odağında çok büyük enerji kaynaklarına kimin ulaşacağı, uzaydan getirilen kaynakları nasıl kullanacağı ve savunma var. İkinci büyük dönüşüm ise Algoritma/Yapay Zekâdaki devrim. Bu devrim üretimi insan aklının hayal bile edemeyeceği kadar artıracak ve büyük soruları beraberinde getirecek.

Safsataları tarihin çöplüğüne nasıl atacağız?

Türk Dil Kurumu Genel Türkçe Sözlük’te safsata “boş, temelsiz, asılsız söz” olarak tanımlanıyor. Vikipedi ise “bir düşünceyi ortaya koyarken ya da anlamaya çalışırken yapılan yanlış çıkarsama” olarak tarif ediyor. Sözlüklerden safsatanın cehaletle bağlantılı olduğunu anlıyoruz. Fakat cehalet günümüzde artık saf bir nitelik taşımıyor.

Fidel: İki asrın muzaffer devrimcisi

25 Kasım 1956 sabaha karşı, içinde Fidel, Raul, “Che”, Camilo, Juan Almeida dahil 82 devrimciyi taşıyan emektar “Granma” teknesi Meksika sularından ayrıldı. Tekne açık sularda yol almak için yetersizdi. 30 Kasım’da “Santiago de Cuba” kıyılarına varmaları gerekiyordu. Fakat yükü nedeniyle çok ağır seyrediyordu. Bu yüzden çıkartma ile eşgüdümlü başlaması gereken ayaklanma yarım kaldı. Plan açığa çıkmıştı. 2 Aralık gece yarısı Granma karaya oturdu. Yardım botu su aldığından mühimmatın bir kısmını çıkarabildiler. Üçüncü gün kuşatılmışlardı. Yoğun bombardıman altında dağıldılar.

Aşk ve devrim

Altmış sekiz kuşağından biri olarak gözlemlemişimdir: Bir devrimcinin karşı cinsten birine âşık olması genellikle hoş karşılanmamıştır. Zaman zaman cinsel kaynaklı aşkın dünyayı değiştirmeye çabalayan insanlara yakışmayacağı düşünülmüştür. Devrim gibi ciddi bir mücadeleye, akıl dışı, tutkulu bir ilişki olan aşkın zarar vereceği sanılmıştır. Elbette farklı düşünen, bu anlamda aşka değer veren devrimciler de olmuştur. Burada, aşka bakıştaki temel yanılgı şu: Aşk iki kişi arasında kapalı bir ilişkidir.

Yüzüncü yılında Ekim Devrimi

Ekim Devrimiyle birlikte, çağımızın büyük ve en etkili devrimci ideolojisi tarih sahnesine çıktı. Ekim Devrimi bilimsel sosyalizmin kılavuzluğunda oldu. Daha sonra dünyada sömürüye, baskıya, zorbalığa karşı arkada kalan 100 yılda yapılan büyük eylemlerde bilimselsosyalizmin bayrağını görüyoruz. Kemalist Devrim, 1911 Çin devrimi, Cezayir’in kurtuluşundan bugün Venezuela’ya kadar hep Ekim Devriminin ve bilimsel sosyalizmin etkilerini görüyoruz.

1917'nin kadınları

1917 yılının Uluslararası Kadınlar Günü’nde Petrograd’ın Vyborg ilçesindeki kadın tekstil işçileri greve çıkıp işliklerini terk etti ve yüzlercesi bir fabrikadan diğerine giderek işçileri greve katılmaya çağırdı, polis ve askerle şiddetli çatışmalar yaşadı.

Ernesto Guevara’dan “Che”ye giden yol

Dünya onu “Che” olarak tanıdı. Oysa bu bir isim bile değil, Kübalı yoldaşlarının ona takılmak için kullandıkları bir seslenişti. Zira Ernesto Guevara, La Plata çevresinde doğan tüm Arjantinliler gibi “dost” anlamına gelen “che” seslenişini sık sık kullanırdı. Sesin kökeni Apache, Tehuelche, Mapuche, Picunche benzeri Amerikan yerli adlarında “halk-kişi” anlamında görülür. La Plata nehri çevresindeki en büyük halk olan Guarani dilinde “ben, benim” gibi anlamlara gelen bu sesleniş Arjantin’de günlük dile yerleşmiştir. Ama Karayiplerde bu biçimde konuşmak komik kaçmaktadır.