Bildiğiniz Gibi Değil

Kopernik Kuramı ve Osmanlılar

Bilim ve Ütopya’nın Şubat 2018 sayısında “Dönen Dünya Varsayımı” adlı yazımızda Kopernik’in kurmuş olduğu Güneş Merkezli Kuram’dan, Nisan 2018 sayısında “Kopernik’in Öncüleri Müslüman Astronomlar” adlı yazımızda da Kopernik’i etkileyen Müslüman astronomlara değinmiştik. Bu yazılar Kopernik öncesi ve Kopernik’in yaşadığı dönemlerde Müslüman astronomların konuyla ilgili olarak Batı’dan hiç de geri kalmadığını, hatta bazı yönlerden ileride olduğunu göstermektedir.

Siz hâlâ Yer’in düz olduğuna mı inanıyorsunuz?

Bilimselliğin ne olduğunu bilenler, başlıkta iki önemli hata bulacaklardır. Birincisi bilimsel olarak Yer’in düz olmadığı artık kanıtlanmıştır. Bu kanıtlar tamamen deneysel ve gözlemseldir, yani nesneldir (özne olarak benden bağımsızdır da diyebilirsiniz). Dolayısıyla “Yer düzdür” türündeki bir varsayım kesinlikle yanlıştır. İkinci hata, inanma üzerine kuruludur ve bilimsel olmanın ne olduğu kavranılmazsa en çok düşülen hatadır. Bilim bir inanç sistemi değildir. ‘Yer’in düz olduğuna inanıyorum’ ya da düz değil de ‘küresel olduğuna inanıyorum’ diyemezsiniz.

Çocuk istismarının ideolojik ve tarihsel boyutları

Çocuklarımıza ve kadınlara yönelik istismarın gün geçtikçe arttığı ve vahşileştiği bir dönemdeyiz. Neredeyse her ay tüylerimizi diken diken eden ve vicdanımızı ayağa kaldıran haberler okuyoruz. Tepki gösteriyoruz, isyan ediyoruz. Fakat bu, nihayetinde bir sonuç oluyor. Peki nedenler? Asıl bunun üzerine düşünmek ve bu ortamı yaratan kaynakları kurutmak gerekiyor.

Dönen Dünya varsayımı

Astronomi insanlık tarihinde ilk ortaya çıkan bilimlerdendir. İnsanoğlunun dikkatini ilk olarak gökyüzü çekmiştir. Gökyüzündeki hareketlerin döngüselliği, ölümlü insanoğlunun yanında kalıcılığı (ya da ölümsüz görünmesi) insanı derinden etkilemiş, bu da astronominin gelişmesine yol açmıştır. M.Ö. 3000’lerde Mısır ve Mezopotamya uygarlıklarının tarıma dayalı olarak gelişmesiyle birlikte astronominin önemi daha da artmış, ancak Yer hep evrenin merkezinde hayal edilmiş ve bu düşünce hem mitolojiyle hem de dini inançla birleştirilmişti.

Sıfır: Rakamların prensi

Sıfır rakamı, insanoğlunun en büyük keşifleri arasında sayılmaktadır. Sayı sisteminde önemli bir yere sahip olan sıfır rakamı olmadan matematikte işlem yapılamamaktadır. Peki, bu derece önemli olan sıfır ne zaman bulundu ve rakam olarak kabul edildi? Sıfırın nasıl ve ne zaman kullanıldığını anlamak için öncelikle rakam sistemlerinin tarihine bakmak gerekir.

Karanlık Çağlar: Gerçekten karanlık mı?

Antik Yunan bilim ve felsefesinin genellikle Milet Okulu (M.Ö. 600’ler) temsilcileriyle başladığı kabul edilir. Bu okulun kurucusu ve ilk temsilcisi Thales (624-546) ilk Yunanlı filozof, astronom ve matematikçidir. Bir filozof olan Thales aynı zamanda astronom ve dedüktif geometriden bahseden ilk matematikçidir. Antik Yunan bilimi onunla başlamış ve gelişmiştir. Thales'in yaşadığı dönem bilim ve kültür tarihinde Hellen Dönemi (600’ler-323) olarak adlandırılır.