Tarihi belgelerin ışığında Atatürk ve evrim eğitimi

Atatürk’ün ve onunla birlikte cumhuriyetin kuruluşunda yer almış kadroların, evrim hakkındaki düşüncelerini ve çalışmalarını yazmak, kolay bir iş değildir. Fakat bu konularda şüphe götürmeyecek bilgilere ulaşmamızı sağlayan, sağlam kaynaklar mevcut. Bunlardan biri, 1931-1941 yılları arasında liselerde okutulmak amacıyla yazılmış tarih kitapları serisidir. Bu kitaplar, o zamanki adı “Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti” olan Türk Tarih Kurumu tarafından hazırlanmıştı. İstanbul’da, devlet matbaasında basılan bu kitapların önsözünü incelediğimizde, bazı durumlardan yakınıldığını görüyoruz.

İlk basımın önsözünde “son yıllara gelinceye dek Türk Tarihi’nin memleketimizde neredeyse hiç incelenmeyen bir konu olduğundan”, “bazı tutucu tarihçilerin, İslam’dan daha eski olan Türk tarihini unutturmaya çalışarak ümmetçilik siyaseti güttüğünden” söz ediliyor. Önsözün, üçüncü ve dördüncü paragraflarını aynen aktarırsam, kitabın amacını daha net ortaya koymuş olurum:

“Bütün bu olumsuz cereyanlar, tabiî olarak, mektep programları ve mektep kitapları üzerinde bile etkisini gösterdi ve Türklüğün, çadır, aşiret, at, silah ve savaş kavramlarıyla eşanlamlı tutulması geleneği mektep kitaplarımıza kadar girdi.

Türk tarihinin, inkâr edilmiş ve unutturulmuş simasını ve mahiyetini, bütün gerçekliğiyle meydana çıkarabilmek için çalışmakta olan Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti bir kısım üyesini tarih öğretimindeki bu boşluğu doldurabilecek bir kitap hazırlamakla görevlendirdi…”

 Üçüncü basımın önsözünde yer alan “talebenin jeolojik devirlerde hayatın evrimini kolay anlayabilmesi için ayrıca bir de şematik levha konmuştur” cümlesi dikkat çekicidir.

1930 yılında Türk Ocakları içerisinde, Tarih Tetkik Heyeti adında bir oluşum toplanmıştı. Bu heyet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği doğrultusunda oluşturulmuştu. Heyet, Atatürk’ün de katkılarıyla, Türk Tarihi’nin Ana Hatları adında bir kitap çıkardı. 1931’de bu heyetin yerine Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti kurulmuştu. Lise eğitimi, dört sene sürüyordu. Buna uygun olarak da dört ciltlik tarih kitapları hazırlandı. Atatürk, bu kitaplar hazırlanırken bizzat eklemeler ve düzeltmeler yapmıştı. Atatürk ayrıca İslamiyet ve Hıristiyanlık gibi dinlerin yayılışını, ilahi ve kutsal süreçler olarak görmemiştir. Ortaya çıktıkları dönemin şartları içerisinde, sosyal ve kültürel açılardan ele almıştır. Hz. Muhammed’in peygamberlik iddiasını, siyasi bir olay olarak görmüştür. Atatürk’ün, evrimin öğretilmesine verdiği önem, bilimsel gerçeklerden haberdar olduğunu ve bunları halka aktarma isteğinde olduğunu gösterir. Hazırlanan lise tarih kitapları, 18. yüzyılda ortaya atılan ve Batı’yı/Avrupa’yı merkeze alan tarih tezine karşı da bir cevap niteliğindedir. Bu teze göre, insanlığın kökeni antik Yunan ve Roma uygarlıklarıydı. Avrupalı olmayan halkların uygarlık üretiminde hiçbir katkıları yoktu ve ancak Batılı devletlerin egemenliği altında uygarlaşabilirlerdi. Bu tez, bir kesimin emperyal hedeflerine kılıf oluşturuyordu.

Lise düzeyinde tarih derslerinde okutulan kitapların birinci cildinin başlığı “Tarihten Evvelki Zamanlar ve Eski Zamanlar.” İçindekiler bölümünün ardından, dokuz sayfa boyunca görseller ve tablolar var. Bu kitap, Kemalist hükümetin, evrimi ve tarihi, öğrencilere nasıl aktardığını anlamamızı sağlayan resmi bir belgedir. Bu sebeple kitapta yer alan konulara değineceğim ve alıntılar yapacağım.

Kitap, buz devrinde yaşamış insanların mağara hayatını tasvir eden bir görselle başlıyor. Onu mamut sürüsü ve mağara duvarlarına yapılmış resimler takip ediyor. Bildiklerimizin o ana kadar keşfedilebilmiş olanlarla sınırlı olduğuna değinilirken, yeni keşiflerin bilgilerimizi güncelleyebileceği gerçeği vurgulanıyor. Sık sık yazıyor, söyleniyor kelimelerini kullanmamak adına, şöyle bir yönteme başvurmak istiyorum. Kitap içeriğinden bazı kısımları, kendi ağzımdan çıkıyormuşçasına aktaracağım.

Mertcan ERİCE
Antropolog

Yazının tamamı Bilim ve Ütopya'nın mart 2018 sayısında!

 

Antropoloji