İtalyan Rönesansı’nın belki de en parlak temsilcisi olan Leonardo da Vinci, 1452 yılında Floransa’nın Vinci köyünde dünyaya geldi. Leonardo, düzenli bir okul eğitimi almadan büyümüş, ilk bilgilerini dedesi ve amcasının gözetiminde onların anlattıklarından edinmiştir. Çocukluktan gençliğe geçişi sırasında Floransa’ya taşınmışlar, Leonardo buradaki günlerini gramer kitabı okuyarak ve flüt çalarak geçirmiş ve bu arada astronomi ve fizik bilgini Toskanelli’den dersler almıştır.
Bu sıralarda ekonomik krizdeki Floransa’da ticaret yeniden canlanıyordu. Donatello gibi birçok sanatçı burada ikamet ediyor ve faaliyet gösteriyordu. Bizanslı Georgios Gemistos Plethon, Floransa’da Platon Akademisi’ni kurmuş, Medici Ailesinden Cosimo’nun şehre davet ettiği bilginler de burada toplanmaya başlamışlardı. İşte Leonardo, böyle bir dönemde Floransa’daydı ve bu havayı solumuştu. Sanatçıların işliklerinde dolaşıyor, kendi deneyiminden ürettiği bilgilere dayanarak hocasının öğrettiği Aristoteles öğretilerine karşı çıkıyor, hayvanlar ve bitkiler üzerine araştırmalar yürütüyor ve çizimler yapıyordu. Bu sıralarda Cosimo’nun desteği ile ressamlar, din dışı konuları içeren kitaplar için de çizimler yapıyorlardı. Fakat 1464 yılında Cosimo’nun ölümüyle durum değişmeye ve huzursuzluklar çıkmaya başladı. Verrocchio Usta’ya akıl danışmaya giden Leonardo’nun babası, yanında Leonardo’nun yaptığı çizimleri götürmüş ve ona göstermişti ki bu olay, Vinci için dönüm noktası olmuştur. Verrochio onu yanına aldığından, Leonardo, noter olmak yerine bambaşka bir yola, araştırma ve inceleme yoluna girmişti. 1469 yılında dedesinin öldüğü sırada Leonardo çıraklık dönemini tamamlamış ve Maestro Andrea’dan özel dersler almaya başlamıştı. Santa Maria del Fiore Katedrali için yapılan yaldızlı bakır topun yapımında Vinci de yer almış, bu topun nakli sırasında kullanılan her şeyden çok etkilenmiş ve onu hayrete düşüren her şeyi not etmişti.
Bulunduğu işlikten ayrılmaya karar veren Leonardo’nun bu işlikten ayrıldıktan sonra üstlendiği ilk iş, Portekiz kralı için yaptığı kapı süsüdür. Bu süs için hazırladığı eskizde, Âdem ile Havva’yı betimlediği söylenir. Fakat bu eskiz ve Medusa Başı, bugün kayıptır. Leonardo, içinde birkaç çiçek bulunan su dolu bir vazoyu resmettiği Vazolu Meryem tablosunu olağanüstü bir gerçeklikle çizmiş, çiçeklerin üzerindeki çiy tanelerini bile resme yansıtmıştı. Meryem’e Müjde, Çiçekli Madonna eserleri, Leonardo’nun tamamlanmış diğer eserleri arasındadır, fakat tamamlayamamış ya da tamamlamamış olduğu birçok çalışması da mevcuttur. Her zaman aynı kaygıyı duyan Leonardo, gerçek ressam olabilmek için sonuçların peşinden değil, nedenlerin peşinden gitmiştir. Nedenlere ulaşabileceğini düşündüğü müzik, büyü, simya, matematik gibi alanlarda bilgi sahibi olmak için çalışmıştır…
Prof. Dr. Melek DOSAY GÖKDOĞAN
Ankara Üniversitesi
DTCF Bilim Tarihi ABD
Yazının tamamını Bilim ve Ütopya dergisinin mart sayısında okuyabilirsiniz…