Mustafa Prize 2023

Yazının Okunma Süresi
2 dk

Mustafa Bilim ve Teknoloji Vakfı tarafından 2 senede bir düzenlenen Mustafa Ödülleri İsfahan’da yapılan törenle sahiplerini buldu. Bu sene beşincisi düzenlenen etkinlik, bilimin gelişmesine katkıda bulunan İslam coğrafyasının akademisyenlerini bir araya getiriyor ve bilimsel araştırmaları teşvik etme amacı taşıyor. 28 Eylül ve 3 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen ve İslam Dünyasının Nobel’i olarak nitelenen törene Bilim ve Ütopya dergisi adına Genel Yayın Yönetmeni Cemil Gözel davet edildi.
Cemil Gözel etkinlikle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

“Mustafa Bilim ve Teknoloji Ödülleri ve etkinlikler bilim dünyası ve insanlık için büyük bir atılımı simgeliyor. Ben bu etkinliklere katılmasaydım bunun böyle olduğunu belki bu kadar berrak kavrayamazdım. Türkiye’den Pakistan’a, Bangladeş’ten Mısır’a Müslüman Dünyasının bilimcileri bir araya geliyorlar, ortak çalıştaylarla bilimi nasıl geliştireceklerini tartışıyorlar.
Çağımızda bilim dünyası açısından şu gerçeğin kavraması gerekiyor: Artık bilim tek tek bilim insanlarından ziyade bilimsel toplulukların çalışmalarıyla ilerliyor. İran bunu kavramış görünüyor ve on senedir yaptığı bu çalışmalarla Asya’da bilimsel etkinliklere önderlik ediyor.

Törenler İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin konuşmasıyla açıldı. Reisi konuşmasında Batımerkezci bilim anlayışına meydan okudu. Demek ki İran bu çalışmalara başlarken çok yerinde bir zeminde hareket ediyor. Bu bağlamda, Mustafa Ödüllerinin ve etkinliklerinin, Batımerkezci emperyalist odaklardan dayatılan bağımlı gündemlere karşı olduğunu, emperyalizmle çelişmesi olan ülkelerin gereksinmelerini ve sorunlarını dikkate alan bilim gündemlerini yaratmayı ve bu yolla tüm dünyanın bilim ve uygarlık birikimini kucaklamayı hedeflediğini söyleyebiliriz.

Bilim, kendisini yaratan iklimle karşı karşıya geldiği toplumlarda gerilemeye ve çürümeye yazgılıdır. Batı’da bilim Aydınlanma ile yükseldi. Ama bugün Batı, Aydınlanma değerleriyle karşı karşıya gelmiş durumda. Oradan bir gelişme çıkmayacağı ve mevcut gelişmenin de zaman içinde durağanlaşacağı açık. Ama kendisini yaratan iklimin rüzgârını arkasına alan toplumlarda bilim mutlaka gelişiyor. Mustafa Ödüllerinin simgelediği gerçek de budur. Zaten yeni bir uygarlığın yükseldiği yüzyılımızda, insanlığın bilime olan ihtiyacı, kaçınılmaz olarak gündemdeydi. Mustafa Ödülleri, Reisi’nin meydan okumasında olduğu gibi, Batı’dan dayatılan her türlü paradigmalara ve ideolojilere karşı bilim cephesinden yükselen bir sestir; bu bağlamda, belki de en önemlisi, Müslüman Dünyasının bilimsel anlamda bütünleşmesidir.

Ödül töreni hem heyecan vericiydi hem de oldukça duygusaldı. Ödül alan akademisyenlerin konuşmalarında duygusal anlar yaşandı. Bunu da anlamak gerek. Çünkü avrupamerkezci düşün, bilimin ancak Batı’dan çıkacağını sürekli pompaladı. Ama öyle değil. Ödül alanlardan biri Türk, biri Lüblanlı, biri Kamboçyalı, biri Mısırlı, biri İranlı. Yani yıllarca emperyalist tahakküme maruz kalmış ülkelerin yurttaşları. Ve bunlar insanlığın önünü açacak çalışmalar yapıyorlar. Bu hem heyecan verici hem duygu yüklü bir durum. Ve insanlığın girdiği yeni rotayı açıklıyor.”

40 ülkeden 150 biliminsanının katıldığı etkinliklerde şu isimler ödül adılar:

  • Prof. Ahmet E. Hassan – Bilgi ve İletişim Bilimi ve Teknolojisi.
  • Prof. Omid C. Farokhzad – Yaşam ve Tıp Bilimi ve Teknolojisi.
  • Prof. Samia J. Khoury – Yaşam ve Tıp Bilimi ve Teknolojisi.
  • Prof. Ahmed Fauzi İsmail – Temel ve Mühendislik Bilimleri.
  • Prof. Dr. Murat Uysal – Bilgi ve İletişim Bilimi ve Teknolojisi.
Etkinlikler