Kütle aktarımı yapan atarca eşsiz bir zaman aksamasını gözler önüne serdi

SXP 1062 isimli bir atarcada (pulsarda) şimdiye kadar gözlemlenmiş olan en geniş zamanlama düzensizliğinin keşfi, aslında ikili sistemlerdeki atarcaların sergilediği “aksama” denilen olguyu onaylar nitelikte. Çalışma, Kraliyet Astronomi Topluluğunun aylık dergisinde yayımlandı.

Atarcalar çok büyük kütleli yıldızların kendi evrimlerinde geldikleri son durak. Böyle yıldızlar hayatlarını büyük süpernova patlamalarıyla sona erdirirler, yıldız malzemelerini de uzayın derinliklerine salarlar ve arkalarında çok yoğun ve tıkız bir cisim bırakırlar: Bu cisim bir beyaz cüce, nötron yıldızı veya bir kara delik olabilir.

Eğer arkada bir nötron yıldızı bırakılmışsa, bu nötron yıldızı çok güçlü bir manyetik alan oluşturabilir. Kendi ekseninde çok hızlı dönerken etrafına ışın yayabilir ve bu ışınlar dünyadan gözlemlenebilir; tıpkı bir deniz fenerinin gözlemcinin önünden geçip gitmesi gibi. Dünyadaki gözlemciye göre yıldız sanki etrafa ışık darbeleri saçıyormuş, adeta yanıp sönüyormuş gibi gözükür, Atarcanın İngilizce karşılığı olan “pulsar” ismi de buradan gelir. (Pulsar, İngilizcedeki kalp atışı, nabız anlamlarına gelen “pulsate” sözcüğünden türetilmiştir.)

Aralarında Bilim ve Ütopya Yazı Kurulu üyesi Prof. Dr. Sıtkı Çağdaş İnam’ın da bulunduğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nden bilim insanları SXP 1062 isimli atarcanın dönüş hızında ani bir değişiklik keşfettiler. Bu frekanslardaki ani sıçramalar (aksamalar), genellikle izole atarcalarda görülüyordu; fakat daha önce hiç SXP 1062 gibi ikili bir yıldız sisteminde yer alan atarcada gözlenmemişti.

SXP 1062, 200.000 ışık yılı uzaklıkta en yakın galaksiler arası komşularımızdan biri olan, Samanyolu galaksimizin uydu galaksisi Küçük Macellan Bulutu'nda yer alıyor. Araştırmanın başyazarı, Prof. Dr. Altan Baykal'ın gözetiminde çalışan kıdemli doktora öğrencisi M. Miraç Serim, "Bu atarca özellikle ilgi çekici. Eş yıldızıyla, çift olarak yörüngede dönüyor; bir yandan da etrafı, kendisini yaratan süpernova patlamasının kalıntılarıyla çevrili halde.”

Atarcanın süpernova patlamasından arda kalan malzemeyi çektiği ve toplanma (accretion) denilen süreçte kendisini beslediği düşünülüyor. Ekip, aksamanın büyüklüğüne atarcanın yörüngede beraber döndüğü yıldızın yer çekim etkisinin ve atarcayı çevreleyen süpernova patlamasının kalıntılarının nötron yıldızının kabuğuna birlikte uyguladıkları büyük kuvvetin sebep olduğunu düşünüyor. Bu kuvvetler artık sürdürülemez olduğunda, içyapının hızlı bir şekilde değişmesi kabuğa ivme kazandırıyor, bu da atarcanın periyodunu aniden değiştiriyor ve bir aksama meydana getiriyor.

Araştırmanın yazarlarından biri olan Dr. Şeyda Şahiner, “Bu aksama sırasında gözlemlenen kısmi frekans sıçraması, şu ana kadar karşılaştığımız en büyük sıçrama ve sadece bu atarcaya özgü. Aksamanın büyüklüğü, ikili sistemlerdeki nötron yıldızlarının içlerinin izole nötron yıldızlarınkilerden ne kadar farklı olabildiğini kanıtlar nitelikte” yorumunu yapıyor.

Araştırma, ilk olarak bu yıl Avrupa Astronomi ve Uzay Bilimi haftasında sunuldu. Kaynağı NASA’nın bu yıl haziran ayında başlatılan Nötron Yıldızı İç Yapısı Kâşifi (NICER) görevi takip edecek. Ekip, bulguların nötron yıldızlarının içyapılarını daha iyi anlamamıza olanak vereceğini umuyor.

Çeviri: Esma Saklar
Kaynak: https://www.ras.org.uk/news-and-press/3041-accretion-powered-pulsar-reveals-unique-timing-glitch

Güncel Bilim
Etiketler
pulsar
atarca
türk bilim insanları
astrofizik
sıtkı çağdaş inam
altan baykal
miraç serim
bilim ve ütopya