psikoloji

Dikkate dikkat

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olarak tanımlanan ve hem yetişkinlerde hem de çocuklarda oldukça yaygın olarak görülen bir rahatsızlığı yeni yılın ilk sayısının kapak dosyası yaptık. Tanımlanan diyoruz çünkü bunun bir bozukluk mu bir hastalık mı yoksa evrimsel sürecin getirdiği ve bugünün kültürel yaşam ölçütleriyle uyuşmayan bir çelişme mi olduğu veya doğuştan geldiği için bir bozukluk değil de farklılık olarak mı tanımlanması gerektiği tartışılan bir durum.

Empatiye empatik yaklaşım

Kapitalist sistem ideolojik olarak yanılsamalar bütünüdür. Sistemin fikriyatına göre insan doğuştan bencil ve rekabetçidir. Hayatta kalması için diğer insanlara karşı düşmanca bir tutum alması gerekir. Yaşamda elbirliği, duygudaşlık ve dayanışmayla değil acımasız bir yarışı kazanarak ayakta kalınabilir. Bu yarışa yıkıcı bir hırsın eşlik etmesiyse kaçınılmazdır. Yaşamın kendisi ve insanın doğası kapitalizmin suretinden başka bir şey değildir. Kapitalizm insana kendini ve dış dünyayı mutlak gerçekmiş gibi gösterir.

Rüya

Rüya, tarihin her evresinde spekülatif tanımlamalar ve yorumlarla gündemdedir. Bu nedenle, bireysel boyutu ile birlikte toplumsal boyutuyla da yaşamda ayrı bir yeri olmuştur.

Beynin esnekliği, evrim ve rüyalar

"...Geçmişte özellikle lise ve tıp fakültesi yıllarımda rüyalar ile aklıma takılan en önemli konu REM (hızlı göz hareketleri/Rapidly Eyes Movement) uykusu = rüya konusu yaklaşımıydı. Çünkü genelleme yapılarak ve bu hata temel alınıp ancak REM döneminde (yani uyuduktan yaklaşık 90 dakika kadar sonra) rüya görebileceğimiz öğretisi her gün yaşadığımız bir deneyim ile çelişiyordu. Derslerde, sınıf ve amfilerde bir an kafanız düşer bir-iki dakika uykuya dalarsınız ve rüya görürsünüz. Burada bir tuhaflık var deyip buna bir bakmam lazım deyip hep geçiştirdim.

Uyuyalım!

Uyku, canlılığın ve insanın en büyük gizemlerinden biri. Nasıl âlet yapımı, ateşin kullanılması ve evcilleştirilmesi, etin tüketimi ve beynin büyümesi türümüzün evrimsel tarihi açısından kritikse uyku da en az onlar kadar kritik bir  süreç. Uyku gerçeğinin gölgede kalması ya da yeterince işlenmemesi büyük bir eksiklik çünkü insan yaşamının  üçte birini uyuyarak geçiriyor. Uykuda öğrenme sürecini tamamlıyor, uykuda zekâsı pekişiyor, uykuda beynini ve bedenini onarıyor, uykuda sosyal yaşama hazır hâle geliyor.

Primer süreç düşüncesi, mizah ve Nasreddin Hoca

Mizah, hayatın zorluklarının, sorunların, dertlerin, kaygıların bir tür anlatılış biçimidir. Bir insan derdini mizah yoluyla da anlatabilir, Nasreddin Hoca’nın sıkça yaptığı gibi. Nasreddin Hoca’nın mizah tarzının çok özel bir tarafı vardır, aşağılayıcı, küçük düşürücü, öfkelendirici, ayrımcı değildir Nasreddin Hoca’nın mizahı.

Epigenetik: Genetik determinizme darbe

Yakın bir zamana kadar dişi ve erkekten yavrusuna sadece genlerin aktarıldığı ve kalıtımın bu yolla olduğu varsayılıyordu. Gen ötesi, genetik dışı, genetik olmayan anlamına gelen epigenetik bilimiyle birlikte durumun tamamen öyle olmadığı; çevresel deneyimlerin, yaşam tarzının, alışkanlıkların, davranışların, psikolojik durumun, hatta büyük baba ve babanın yediklerinin-içtiklerinin olumlu ya da olumsuz sonuçlarının da yavruya aktarılabildiği ortaya çıktı.