Kolesterol nedir?

İnsan damarları, kan dediğimiz pek çok özelliği olan maddeyi organlara taşıyarak hem dokuların beslenmesini hem de kanın yararlı içeriği ile yaşamın değişik şekillerde devamını sağlar. Bu nedenle yaşam boyu damarlarda tıkanıklık olmaması oldukça önemli bir durumdur. Ne var ki metabolik hastalıklarda ya da tam olarak anlaşılmayan özel yatkınlık durumlarında damar duvarları kalınlaşır ve kan akımı için uygun olmayan ortamlar doğar. Dokuların kanla yeterince beslenmemesi, kansızlığın yarattığı bilinen sorunları doğurur. Damarlar soğan kabuğu gibi iç içe zarlardan oluşur. Kanla temasın olduğu yerde damar iç zarı vardır; iç zar hücrelerinden zaman zaman bazı maddeler geçebilir ve bunlardan biri de kolesteroldür.

Kolesterol, yaşam için gerekli yağımsı bir özdektir. Tüm vücutta yaygın olarak bulunur. Başlıca bulunduğu yerler ise beyin, sinir, kaslar,  karaciğerdir. Vücut -kolesterolü kullanarak- hormonları, yağları eriten safra asitlerini üretir. Bütün bunlar da yaşam için temel istemlerdir. Damarların çatallanma bölgelerinde kan akımı özellikleri bozulduğu zaman, iç zarlardaki geçirgenlik bozulur ve bazı maddeler damar duvarına geçer. Böylece, damar duvarı şişer ve damar içine kolesterole ek olarak kalsiyum alyuvarlar ve akyuvarlar geçer. Bu durum da damar sertliği ve kireçlenmesi dediğimiz duruma yol açar. Az kan alan organın özelliğine göre yakınmalar ortaya çıkar. Sözgelimi kalpte ise hareketle başlayan göğüs ağrısı, kalp krizi; ayaklarda ise, yürümekle gelen hareketi engelleyen ağrı yakınmaları ortaya çıkar. Bazı durumlarda (stres, gıda- şişmanlık gibi) kolesterol düzeyi yüksektir.

Herkes tarafından ilgilenilen bir konu olduğu için, kolesterolle ilgili bazı gerçeklerin bilinmesinde yarar vardır. Kolesterol, ölümcül bir madde değildir; memeliler için temeldir. Ruhsal gerginlik, hareket alışkanlıkları ve kilodaki değişmeler kolesterol düzeyini değiştirir. Aşırı yüksek kolesterol tek başına tehlikeli değildir; bazı risk etmenleri ile birleştiğinde sağlıksız bir yapıyı belirtir. Yüksek kolesterol düzeylerinin damar sertliğini tetiklediği belirtilir. Damar sertliği, kolesterol düzeyi düşük insanlar arasında da görülebilir. Diyetteki yüksek orandaki hayvansal yağların damar sertliğini belirgin olarak artırdığına dair güvenilir kanıtlar yoktur. Kolesterol üretimi az kolesterollü diyette artar, çok kolesterollü diyette azalır. Kolesterol ilaçla düşürülebilir. Ayrıca, kolesterol düşürücü ilaçların ölüm ve has ta yakınmalarında azalma sağlamadığı gözlenmiştir. Yeni kuşak kolesterol düşürücü ilaçlarda kalp kaynaklı yakınmaların azaldığı gözlenmesine rağmen, bu durumun başka etmenlerle olduğu düşünülmektedir.

Günümüzde damar sertliğinin giderilmesinde kolesterol düşürücü ilaçlar yaygın olarak kullanılmaktadır. İleri derecede ilaçlarla kolesterol düşürülmesinin bazı sakıncaları vardır. Bu ilaçlar kanser riskini artırır, kaslarda yorgunluk ve ağrılara neden olur; gebelerde doğmalık (konjenital) bozukluklara neden olabilir. En önemli sorunlardan birisi de depresyon ve intihar eğilimlerini artırmasıdır. Görüldüğü gibi, kolesterol düşürücü ilaçlar masum ilaçlar olmayıp dikkatli olarak kullanılması gereken ilaçlar grubundandır. Ülkemizde, ilaç ve etkilerinin araştırılması için bu konuda uzmanlaşmış toplum hekimliği kadrolarına gereksinim vardır. Son sözler ancak bu çalışmalar sonucunda söylenebilir.

Dr. Fehmi Katırcıoğlu
Dr. Mutluhan İzmir

Bilim
Etiketler
kolesterol
kan yağları
damar sertliği
sağlık
bilim ve ütopya
fehmi katırcıoğlu
mutluhan izmir