Antropoloji
Bunca tehlikesine rağmen neden uyuduk? Uykunun anlamı

...Avcı-toplayıcı ve göçebe atalarımız için, eğer tehlikeli bir durum yoksa hava karardıktan bir süre sonra uyumak, son derece olağan bir davranıştır. Çünkü melatonin salgıları karanlıkta artmakta, gözler ağırlaşmakta ve uyku isteği ortaya çıkmaktadır. Sirkadyen ritim kapsamında değerlendirildiğinde bu uyku hali, gün aydınlanmaya başladığında sona ermektedir. Ancak sıra dışı bir ses, bir yırtıcının yaklaşmakta olduğunu haber verebilir. Böyle durumlarda uyku hali aniden bozulur ve kişide adrenalin salgıları artar.
Japonca, Korece ve Türkçe kuzeydoğu Çin’deki ortak atadan geliyor
Fas’ta bulunan kemik aletler giysi üretiminin en eski kanıtı olabilir
Maymundan insana geçişte emeğin rolü
Taş devrinde Tanrı anlayışı, ölüm algısı ve ritüelleri

Dini inanışlar ne zaman hayat buldu? Taş Devri insanlarının Tanrıları var mıydı? İbadet ediyorlar mıydı? Soyut düşünce kavramı ve mistik duyguların simgelerle (çizgi, resim vb.) ifade edildiği bir dünyada varlığı ancak gündeme getirilen bu davranış örüntülerinin ilk çıkış yeri ve zamanı neresiydi? İlk insanlar ölümü nasıl algılıyorlardı?
Homo floresiensis (95/74 bin – 12 bin)

Endonezya’nın Flores Adası’nda Endonezyalı ve Avustralyalı bilim insanlarından oluşan bir ekip tarafından sürdürülen arkeolojik kazılar, 2004 yılından önce varlığı bilinmeyen yeni bir hominid (insansı) türünün çok yakın geçmişte Asya’da yaşadığını ortaya çıkardı. Flores, Doğu Endonezya’da, Asya ve Avustralya kıtaları arasında yer alan bir adadır.
Sanat nörolojik bir değişimden mi doğdu?

“Out of Africa” teorisine göre, modern insanın atası Homo sapiens yaklaşık 50 bin yıl önce, henüz yayılmadan, Avrupa ve Yakındoğu’da yaşıyordu. Bu tarih, aynı zamanda “tamamen modern bir davranışın” ve ilk sanatsal faaliyetlerin de ortaya çıkışına denk geliyor. Bu kültürel değişimi yalnızca, Homo sapiens'in beyninin lehine gerçekleşen genetik bir değişim açıklayabilir.
Anadolu’nun ilk (beyin) cerrahları

Birçok kişiye ürpertici gelen görünümlerinin aksine, biz antropologlar için iskeletlerin sessiz dilleri paha biçilmezdir. İskelet haline gelmiş bireylerin sözle olmasa da kemikleri ile verdikleri bilgiler Antropolojinin yanı sıra, başta Tarih ve Arkeoloji olmak üzere birçok bilim dalına da çok önemli katkılar sağlar.
İnsanlık tarihinde bir sıçrama: Neolitik teknoloji

Hangi tarihsel gelişim düzeyinde bulunursa bulunsun, insanın besin, giysi, barınak vb. maddi nesnelere ihtiyacı vardır. İnsanın yaşaması için bu ihtiyaçlar karşılanmalıdır. Bu ihtiyaç nesneleri doğada hazır bulunmaz. İnsan, maddi nesneleri emek sarf ederek doğadan elde eder. İnsanın, doğanın zenginliğinden ve gücünden, emek sarf ederek, ihtiyaç maddelerini elde etmesi işlemine üretim diyoruz.