hikmet kıvılcımlı

Çin Halk Cumhuriyeti: Kızıl Bekçiler

1966 ortalarında Çin’de bir “kızılca kıyamet” koptu. Yumruklarını sıkmış çoluk çocuk “Kızıl Bekçiler”, sokaklara “Kültür İhtilâli” taşırıyorlar.

Kapitalist dünyada da “asi gençlik” var, süzme salon züppeliğidir; bitli bitnik adlı ekzistansiyalizm var, alafranga dervişliktir. İki olay hiç benzeşiyor mu? Kapitalizm; Çin olaylarına bakınca, kendisini aynada görüyormuşça bir sevince kapıldı. “Asi gençlik” nasıl, emperyalizm çağındaki kapitalizmin yozlaştırıcı bir kıyamet alâmeti ise, “Kızıl Bekçiler” hareketi de tıpkı öyle, “sarı” dünyanın çöküş alâmeti olamaz mı?