Evrim

Çocuklar için evrim-1: Dünyamızın oluşumu ve evrim sürecinin başlaması

Dünyamızı aydınlatan Güneş’in aslında bir çeşit yıldız olduğunu biliyor muydunuz? Bugün evrende, tıpkı güneşimiz gibi trilyonlarca yıldız vardır. Yıldız topluluklarının oluşturduğu çok sayıda galaksi (gök ada), dünyamız gibi gezegenler, yani kısacası var olan her şey Evreni oluşturur.

Evrim bir gerçektir!

Bu yazıda, evrimin neden bir gerçek olduğundan bahsedeceğiz. Öyle “Evrim çok güzeldir, çok cicidir.” tarzında bir dille değil. Ya da “Bilim düşmanları şöyle yalan söylüyor, böyle yalancıdır.” gibi cevap yetiştirme çabasıyla da değil! Bilimsel terminolojiyi, araştırmaları ve sonuçları ortaya koyarak. Evrimi tarihselliği içerisinde ele alarak. Toplumumuz, okuduğunu anlayıp ondan doğru bilgileri elde edecek kadar zekidir. Şu dergiyi elinde tutan birinin, boş polemiğe ihtiyacı yoktur. Dolu dolu bilgilere, gerçeklere, katı verilere ihtiyacı vardır.

Evrim ve beslenme

İnsan türünü diğer canlılardan ayırt eden en önemli özelliklerinin biri kuşkusuz beslenme rejimindeki çeşitliliktir. İnsan, omnivor (hepçil, hem etçil hem otçul) bir türdür. Dünyanın her yerine yayılmasına ve hemen hemen her coğrafyada yaşayabilmesine olanak sağlayan etkilerden biri de hiç kuşkusuz bu karmaşık beslenme alışkanlığında yatmaktadır. Kara ve deniz hayvanları, kuruyemiş, kök ve yumrular, hayvan yumurtaları, tahıl ürünleri, her türlü meyve-sebzeler, bal, süt ve süt ürünleri hatta bazen böcek bile yiyebilmektedir.

Aşkın metafiziği: Eşeysel seçilim ve ilkeleri

Schopenhauer’e göre aşk, yani öznel bir ihtiyaç olan cinsel dürtü, akıllıca nesnel bir hayranlık maskesini takmayı ve bu yoldan bilinci aldatmayı çok iyi bilir. Doğanın bilince yansıyan amacı, türü koruyup onun varlığını sürdürmek için olabildiğince fazla çoğalmaktır. Doğa kendi amaç ve hedefleri için bu savaş hilesine, yani aşka muhtaçtır.

Maymundan değil balıktan geldik

 

 

 

Yaklaşık yarım yüzyıldan bu yana halkımıza evrimi anlatmaya çalışıyorum. İnsanların bana ilk sordukları “Maymundan mı geldik?” oluyordu. Ben, “Hayır, maymundan değil balıktan geldik” deyince hepsinde bir rahatlama gözledim. Çünkü maymun, fiziki yapısı ve belirli davranışları bakımından insana çok benziyor, niye olmasın sorusu zihinleri kurcalıyordu. Ancak balıkla insanın hiç benzerliği bulunmuyor; bu nedenle huzursuz olmaya gerek kalmıyor.

Evrimin reddedilmesinin sebebi acaba evrimin kendisi mi?

 

 

 

 

Evrim, tamamen gerçek örnekleriyle ve sadece gözlemlerden yola çıkılarak ortaya konulabilmesi mümkün olan muhteşem kanıtlarıyla tam karşımızda dururken insan bunu neden reddeder. Hiç sormaz mı? Dünyanın en ileri üniversiteleri ya da ülkemizdeki en önemli üniversitelerin biyoloji ve evrim ile ilgili bölümleri bu konuda ne düşünüyor. Hiç görmez mi gerçek kanıtları, doğru olan yayılmaz mı kulaktan kulağa, zihinden zihine. İtibar edilmez mi konuyu araştıran akademisyenlerin ve konunun uzmanlarının fikirlerine. Öyle olmuyor pratikte.