Ergenlik nedir?

Sağlıklı bir ergenlik süreci, karşılıklı bir mal olma sürecidir. Toplum ergene, ergen de topluma mal olursa ergenlik dönemi sağlıklı biçimde tamamlanır. Bu nedenle ergen de toplumdan beklenti içindedir; ergenin gelecekle ilgili umutlarının canlı tutulması gerekir. Toplum bir gelecek vaat ettiğini hissettirmelidir.

"Ozan sözü uz olur, çok uzaktan söz olur; yıl dediğin nedir ki, yel gibi geçer, ömrü olana... Dirse Han'ın oğlu da elendi, belendi; tığ gibi bir delikanlı olup çıktı meydana... İlle velakin, geleneğe göre, göze batacak bir şey yapıp yakıştıramadığı için, daha adı konmamıştı..." (1) Türk halk hikâyelerinden Dede Korkut Masalları'nda, toplumda bir yere sahip olmanın yolunun ad almaktan, yani göze batacak bir şey yapıp yakıştırmaktan geçtiği, böyle anlatılır. Şimdi hepimiz bir ad ve soyadı ile yaşama başlıyoruz; ancak bu bizim yine de kendi hayatını yönetebilecek, doğruyu yanlışı ayırabilecek ve kendi ayakları üstünde durabilecek bir kişi olarak yaşama başlamamızı sağlamıyor. Çocukluk dönemini noktalayıp sağlıklı bir erişkin haline gelebilmemiz için yine bir ara dönemden geçmemiz gerekiyor. İnsanların sadece ailelerine ait oldukları, ebeveyn velayeti altında yaşadığı çocukluk döneminden çıkıp bizzat kendilerinin veli olma yetisini kazanıp topluma mal oldukları erişkinlik dönemine geçişleri sırasında yaşadıkları ara döneme “ergenlik dönemi” denmektedir.

Ergenliğin ilk belirtileri, hormonal değişikliklerle birlikte başlayan fiziksel değişikliklerdir. Bu değişiklikleri, sosyal ve psikolojik alanlarda kendini gösteren etkileşimler izler. Arkadaş ilişkileri derinleşir, otonomi eğilimi, entelektüel uğraşlar artar ve toplumsal aidiyet duygusunun arayışı başlar.(2) Nörobiyolojik değişimin yoğun olarak yaşandığı bu dönemde, bütünleşmiş bir kendiliğin oluşumunun hedefine ulaşabilmek için sosyal ve psiko-seksüel arayış hızlanır, yeteneklerin sergilenebileceği, sosyal rollerin denenebileceği yeni alanların keşfi ihtiyacı ve çabası artar. Ergenin bu arayışlarını sağlıklı biçimde pratiğe dökebileceği alanlara ulaşabilmesinin önemi büyüktür. Bu alanlar, sağlıklı ve üretken bir arkadaş, okul çevresi ve gelecekteki mesleki yönelimine uygun olarak yeteneklerini tecrübe edebileceği, kendini eylem içinde görüp sınayabileceği alanlardır. Sağlıklı bir ergenlik süreci, karşılıklı bir mal olma sürecidir. Toplum ergene, ergen de topluma mal olursa ergenlik dönemi sağlıklı biçimde tamamlanır. Bu nedenle ergen de toplumdan beklenti içindedir; ergenin gelecekle ilgili umutlarının canlı tutulması gerekir. Toplum bir gelecek vaat ettiğini hissettirmelidir. Ancak bunun karşılıksız olmadığı, ergenin de topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmesinin, sorumluluk duygusunun gelişmesinin çok önemli olduğu öğretilmelidir. Ergenin otonomi çabalarının her şeyden bir kopuş olmadığı, tam tersine yeni sorumlulukların ve bağlanmaların kendisini beklediği, kendi ayaklarının üstünde durarak kendi kararlarını verebildiği, sonuçlarına da kendisinin katlanması gereken bir geleceğe hazırlandığı vurgulanmalıdır. 

(1) Dede Korkut Masalları, Eşatun Cem Güney, Doğan Kardeş Yayınları A.fi. Basımevi, İstanbul 1958, s: 8

(2) Caroly S. Pataki, Adolescent Development, Kaplan & Sadock's Comprehensive Textbook of Psychiatry, Ninth Edition, 2009 Lippicott Williams& Wilkins, Philadelphia, s:3356

Dr. Mutluhan İZMİR

Psikoloji
Etiketler
ergenlik
adölesans
buluğ çağı
olgunlaşma
ebeveyn