bipedalizm

Bipedalizme geçiş insan sosyalliğini nasıl etkiledi?

İnsanın erken dönem atalarının (ilk homininler) iki ayakları üzerine dikelmeye başlaması insan evriminin kuşkusuz en kritik dönüm noktasıdır. Nitekim antropoloji giriş kitaplarında (örneğin bkz. Kottak, 2016:128-129) insan-şempanze ayrımından sonra insana uzanan çizginin başlangıcında “bipedal” hareket eden homininlerin olduğu vurgulanır ve bipedalizm, insanı insan yapan karakter listesinde ilk sıraya konulur. Bipedalizmin önemi insan fosillerinin neredeyse hiç olmadığı dönemlerde dahi fark edilip, üzerine hayli kafa yorulmuş konuların başında gelmektedir.

Dik yürümenin getirdiği anatomik değişimler

İnsan beyninin gelişimine zemin hazırlayan en önemli olgu, dik yürümedir (bipedalizm). Çünkü dik durmayı benimsemiş bir canlının kafatası, az miktardaki bir kas desteği ile omurga üzerinde dengede kalabilir. Kısmen eğik duran kuyruksuz büyük bir maymunun (Antropoid ape: goril, şempanze) iri ve öne doğru çıkık kafatasını dengede tutabilmesi için, kuvvetli bir kas baskısı gerekir. Fakat dik yürüyen bir hominidin başında bu kadar güçlü bir baskı yoktur. Böylece beynin gelişmesi için temel zemin oluşmuştur.

Bipedalizmin evrimi

Bipedalizm nedir?

Bipedalizm, primat takımı içerisinde sadece Hominidae (insan ailesi) üyelerinde görülen, iki ayak üzerinde dik duruş ve yürüyüş hareketidir. Bu özellik insanın soy ağacında çok erken bir dönemde kazanılan oldukça önemli bir davranışsal basamak olarak insan ailesinin, insan üst ailesinden ayrımındaki temel özelliklerinden biridir. Bipedalizmle birlikte iskelet yapısında büyük morfolojik değişmeler gözlenmiştir.

Ve insan ayağa kalktı…

Sizi en az 7 milyon yıllık geçmişi olan tarihsel bir sürece götürüyoruz. İnsanın iki ayağı üzerinde dik yürümesini ifade eden bipedalizm, beynin gelişmesinden avlanmaya kadar evrimimizde dönüm noktası olan gelişmelerin kapısını açan bir anahtar niteliğinde. Devrimsel gelişme olması bir çırpıda gerçekleşen bir duruma değil aşama aşama oluşan sürece işaret ediyor.
Konu hem anatomimiz hem de sosyal organizasyonumuz açısından tayin edici bir önem taşıyor. Bu bakımdan evrimin ana yönlerini bütün olarak yansıtan bir rol oynuyor.