bilim ve ütopya

Tarihte Rus Devrimi

"Hiçbir devrim, bir sonraki devrim için örnek veya reçete oluşturmaz. Ancak Rus Devrimi’nin incelenmesi, toplumsal dinamiklerin kavranabilmesine önemli katkılarda bulunabilir. Bu yazı Rus Devrimi’nin bazı özelliklerini bu gözle ele alacaktır."

Ölüyor Rus imparatorluğu ölüyor...

Artık ne Kışlık Saray’da eteklerin ipekli sesi,

Ne Paskalya Çanlarında duası Çar’ın

Ne Sibirya yollarında zincir ilintisi...

Ölüyor Rus imparatorluğu ölüyor...

Artık alevî billur kadehlerde ıslanmayacak

Muhteşem Bryozoa

Öncelikle bryozoaların ya da yosun hayvancıklarının ne olduğundan bahsetmemiz gerek. Bryozoalar, hayvan şubelerinden biri olup, omurgasızlar şubesinde yer alan kolonisel mikroskobik canlılardır. Türlerinin tarihi 500 milyon yıl öncesine kadar takip edilebilmiştir. Koloniler oluşturarak suda sabit veya suyla beraber süzülerek yaşarlar. Yiyeceklerini ise dokunaçları sayesinde elde ederler. Dört bine yakın türleri vardır ve muhteşem bryozoa da bunlardan biridir.

Rus bilim insanları kemik dokusu kadar esnek implant alaşımı geliştirdi

Rusya Ulusal Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden (MİSİS) bilim insanları şekil hafızasına sahip ve esneklik bakımından kemik dokularına benzer bir alaşım geliştirdi. Yalnızca biyouyumlu malzemelerden yapılan alaşım, tıbbi implantların ömrünü ciddi oranda uzatabilir.

Son yıllarda zarar gören kemiklerin yerine yapılan implantlarda insan vücudundaki canlı dokularla uyumlu olan titanyum malzemesi kullanılıyor. Ancak titanyum implantlar, kemikler kadar esnek olmamaları bakımından zaman zaman dezavantaj yaratıyor.

Yüz yıl sonra Ekim Devrimi

1917’nin 7 Kasım günü bilimsel sosyalizm bütün ağırlığıyla tarihin sahnesine çıktı. İşçilerin, köylülerin ve askerlerin öncü partisi olan Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi(Bolşevik) iktidarı burjuvazinin elinden söküp aldı.
Lenin’in başkanlığındaki Bolşevik Partisi emekçiye barış, ekmek ve toprak vâdediyordu. Ekim Devriminin tarihini sayfalarımızda okuyacaksınız zaten. Bu kısa yazıda yüz yılın ardından bazı önemli sonuçlara dikkat çekmek istiyoruz.

“Hiçbir halkın köle olma hakkı yoktur”

Milletin bir bireyi olmak için bilinçli olmak lazım, aydınlanmış, Orta Çağ'dan çıkmış olmak lazım. Zaten Atatürk Devrimi’nin amacı da yeni Sevrler karşısında direnebilmeleri için Türklerin bir an önce Ortaçağdan çıkıp modern insan olmalarıydı.

Bilim ve Ütopya: Gericiler, liberaller ve bazı “solcu”lar Kurtuluş Savaşı diye bir savaşın olmadığını, buna bağlı olarak antiemperyalist bir mücadeleden bahsedilemeyeceğini ve ortada sadece bir Türk-Yunan savaşının olduğunu söylüyorlar. Bu iddialar gerçekçi mi?

Tarih öncesi çocuğa ait DNA insanlık tarihini geriye mi çekiyor?

Homo sapiens genetik olarak farklı bir tür olarak sandığımızdan çok önce, yaklaşık 350.000 yıl önce ortaya çıkmış olabilir.

Şu anki Güney Afrika’da yaklaşık 2000 yıl önce yaşamış olan bir erkek çocuğu bilim dünyasına büyük ölçüde yardımcı olacak olan bir genom miras bıraktı. Bilim insanları bu çocuğun DNA’sına dayanarak insanların tahmin edildiğinden de önce (350,000-260,000 yıl önce) çoğalmaya başladığını tahmin ediyorlar.

Prader-Willi Sendromu

Prader-Willi Sendromu, 15. kromozom bozukluğundan kaynaklanan, yaklaşık 15.000 insanda bir, cinsiyet ve ırk fark etmeksizin ortaya çıkan bir hastalıktır. 15. kromozomun tamamen silinmesi ya da %25 şansla anne ve babadan aynı kromozomu alarak çiftlemesi sonucu oluşabilir. Çocuklarda dış görünüş ve davranışlarla tespit edilip, genetik test ile varlığı kesinleştirilebilir. Obezitenin en yaygın genetik sebebidir.

Güneş'in ölümü

Güneş sistemimizin gezegenleri iki aileye ayrılır: Güneş’e yakın yer alan iç gezegenler ve güneşten uzakta yer alan dış gezegenler. İç gezegenler; kaya biçiminde, katı yüzeyli ve uydularının olmayışı ya da az sayıda olmaları ile Dünya’ya benzerler.  Bunlar  Dünya  ile  birlikte toprak grubu gezegenleri oluştururlar: Merkür, Venüs, Dünya ve Mars. Güneş’ten daha uzakta bulunan gezegenler daha büyük ama yoğunlukları daha düşüktür, yüzeyleri katı değildir ve çok sayıda uyduları vardır: Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün. Gezegenlerin Güneş’e olan uzaklıkları belli bir geometrik kurala uyar.

Kekemelik neden olur? Geçici midir yoksa kalıcı mı?

Kekemelik, kelimelerin veya hecelerin istemsiz olarak uzatılması, tekrarlanması ya da istenen sesin çıkarılamaması sorunudur.

Kekemelikten muzdarip insanlar genelde stres ve yorgunluk faktörlerinin durumlarını normalde olduklarından da kötüleştirdiğini söylüyor. Bir de konuşurken düşünmek zorunda kalındığı zamanlarda; toplum önünde konuşmak, öğretmenlik yapmak gibi... Tamamen rahat olunduğundaysa her şey daha kolay.